Kimse hatayı kabullenmiyor. Ayranım ekşi demiyor. 

Bu dönem dünya tarihinin en kötü yılları olarak hafızalarda yer alacak. İnsanlığının önemli bir imtihanı.  Yaratılmış nimetlere , petrol savaşlarında  yetim ve öksüz kalan, göz yaşı döken çocuklara ve canlara karşı işlenmiş suçların cezası bu. Yeryüzünü kana bulayanların ve hayatı zindana çevirenlerin ağır bir sınavı. Arzdaki bozguncuların vesile olduğu kötülükler silsilesi…

   Allah’ın koymuş olduğu nizama karşı, azgınlığın zirve yapması.

Şimdi kaderin insanlıkla ödeşme zamanı…

 Hakk’ı tanımamak ve itaatsizlik, dini değerlere karşı itibarsızlık ve ahkam kesme, büyüklük taslamak, masum insanlara karşı efelik göstermek, garibanların ve iyi niyetlerin istismar edilmesinin bir bedeli bunlar.

   Sayısız ve masum canlara kıymak , insanları yuvasından etmek,canlılara işkence ve eziyet etmek, kul , yetim ve komşu haklarına uyulmaması…

 İnsanlık kafese sıkıştı…

Küçük bir virüs tüm küresel güçleri dize getirdi. Savaş için ,kan için , rant için silah üretmek yerine tıbbi araştırmalar yapmalıydık. Oysa şimdi maske bulmak için tüm dünya çırpınıp durmuyor mu?

Adaletin uygulanmaması, eşitsizliğin ve haksızlığın artması, bireylerin can, mal ve ırzlarının korunmaması…

Devletlerin azgınlaşması ve toplulukların haddini aşması ; belaları, musibetleri ve doğal felaketleri beraberinde getirir. Kİ…öyle de oldu.Kullar azgınlaşınca, hak bela yazar. Allah’ın kanununa ve emirlerine karşı isyanlar çoğalır ise, belalar yağmur gibi yeryüzüne düşer.

 Anlayana ; depremler ve salgınlar birer imtihandır. Düşünmeli (! ) beşik gibi sallanan ve  salgınlar ile  mücadele veren ülkeler…

Öyle düşünmeli ki ;Allah’ın hükümlerini güncelleyenler , dişlerine göre fetva çıkaranlar ve zinayı özgürlük sayanlar.

Haramzadeler ve zalimler tarihi sınavın eşiğindeler.

Görünmeyen,bilinmeyen ve tutulmayan  bir salgın;  dünyayı kasıp kavurdu. Dünyayı şoke etti. Süper güçler ve emperyalist zalimler dahi panik haline düştü. Ölümcül salgına karşı çaresizlik ve çözümsüzlük.

Paralar ve silahlar salgına karşı mücadelede etkisiz kaldı. Çin’de başlayan ve tüm dünyaya yayılan covid -19 virüsü ;  siyaseti ve ekonomileri felç etti. Tüm borsaların , finans çevrelerinin plan ve programlarını alt üst etti. Dış borcu yüksek olan ülkeleri ; ekonomik felaketin eşiğine getirdi. Dünyada resesyon ve devalüasyon dönemi ortaya çıktı. Serbest piyasa ekonomisinden geri çekilme ve merkezi çözümler ve planlamalar alınıyor. Daha kapalı, koruyucu ve tutucu politikalar izleniyor. Ülkeler olağanüstü  kurallar ve önlemler aldı. 

Meseleyi kavramayan ülkelerde vaka sayısı ciddi olarak artış gösteriyor. Hastaneler tıklım tıklım doldu. Sağlık alt yapısı yeterli olmayan ülkeler de ölümler hızla artıyor. Hasta sayısının yüksek olması ile tedavi işlemleri  iyice zorlaşıyor.

Ülkemiz acısından kritik günlerden geçiyoruz. Hastalar her geçen gün artıyor. Ölümler ve vakalar günlük çoğalıyor. Umarım en hafif  hasar ve zarar ile bu beladan kurtuluruz.

Devletimizin almış olduğu bir dizi önlemleri ve koyduğu kuralları önemsiyorum. Bir öz eleştiri yapmak zorundayız. 3 aydır haberler yapıldı. Sayısız corona programları düzenlendi. Salgını Çin tüm dünyaya 3 ay önce ilan etti.

Siyasal hükümet çok büyük bir hata yaptı. En önemli önlemler konusunda geç kaldı. 11 mart vakasına kadar ciddi hiçbir önlem alınmadı. Sağlık bakanının   ‘’bu kadarını tahmin etmiyorduk’’ sözü vahim bir  itiraf. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın  felsefesi ile yola gidildi. Fakat yılan herkesi sokmaya başladı. Yumurta kabak gibi ortaya çıktı.

Tüm Türkiye  soruyor…

1 – Neden dış kaynaklı bir salgına karşı uluslararası bir fuara İstanbul’da izin verildi?

2-  Niçin dış ülkelerden gelen yolculara son 3 ay içerisinde test yapılmadı?

3- Niçin giriş ve çıkışlar vaktinde  kapatılmadı ?

4- Neden umre yolcuları test yapılmadan serbest bırakıldı ?

5-  Neden sınırlardaki test sürecini 3 ay önceden  başlatılmadı ?

Şayet 5 madde vaktinde işlem yapılmış olsa idi , Türkiye’de covid -19 vakası asla olmazdı. Bu ölümler yaşanmazdı. Uluslararası uçuşlara geçen hafta son verildi. Bu önlemler alınmış olsaydı, her gün ekranlara çıkmak zorunda kalınmazdı.

Her gün ekranlarda yayın yapan yandaş medya mensuplarına bu 5 soruyu şahsen soruyorum.

-Bu soruları sormaya cesaretiniz var mı ?

 -3 ay boyunca corona virüsü ile yatıp kalktınız. Vicdanınız rahat mı ?

-Neden pozitif bir eleştiri dahi  yapılmaz ?

Dünyadaki insanların  canı mı daha öncelikli; yoksa öz vatandaşlarımızın canı mı ?.

Suriye vatandaşlarına harcanan 40 milyar dolar ,vatandaşlarımız  için acil harcanmalı.Devlet, siyasi ayrım yapmaksızın  fakire , yoksula , işsize ve yardıma  muhtaç olan tüm bireylere ziyadesiyle el uzatmalı .Zor günlerde halkının yanında olmalı. Birlik , beraberlik ve dayanışma gücümüzü ortaya tam olarak koymalıyız.

Devlet vatandaşın zekatına muhtaç ise, dış ülkelere akan musluklar acil kapatılmalı. Zekat Müslüman olmayanlara verilmez.