SEÇMEN İPİ KOPARDI
Yerel seçimlere 60 gün kadar kısa bir süre kaldı . Siyasi parti adayları meydanlara yavaş yavaş iniyor. Meydanlar ısınmaya başlıyor. Siyaset kazanı kaynamaya başladı. Adaylar arasındaki çekişmeler, sürtüşmeler, polemikler ve tartışmalar hızlanıyor. Siyasi partiler arasındaki siyasi gerilim devam ediyor. Cumhur ittifakı ve Millet ittifakı arasındaki siyasi kutuplaşma ve zıtlaşma ortamı ve kafaları iyice karıştırıyor. Tavandaki siyasi gerilim ortamı tabanı rahatsız ediyor. Tavandaki koltuk savaşı mücadelesi ;seçmeni ayrışmaya, gruplaşmaya ve bölünmeye sevk ediyor.
Seçmenler yakaladığı siyasi parti adaylarına dileklerini ve şikayetleri yüksek sesle dile getiriyor. Tabanda aykırı sesler yükseliyor. Seçmen kızgınlığını ve rahatsızlığını açıkça ifade ediyor. Parti teşkilatlarında tansiyon çok yüksek. Bazı seçmenler bulundukları konum itibariyle suskunluğunu koruyor. Bazıları da yumruklu kavga ile tepki veriyor. Kimi dünürünü koruyor, kimi rant ortağını. Bu kararsız ve suskun seçmenin büyük kesiminin Millet ittifakı lehine dönüş yapacağı bilinen bir gerçektir. Seçmenler itirazlarını cesurca ve korkusuzca adaylara haykırıyor. Seçmenler sorunlarına karşı çare ve çıkış yolu arıyor. Ekonomik krizle beli bükülen bireyler; kurtuluş yolu arıyor. İşçi ve emeklinin hali perişan bir halde iken , sanayici de ayakta kalma mücadelesi veriyor. Üretim sektörü krizi derinden hissediyor. Reel sektör nefes alamıyor. Siyasal iktidar kötü gidişatı seçimlere kadar idare etmenin yollarına bakıyor. Öyle ki trafik polisleri sokaklarda ve köşelerde pusuda bekliyor. Günlük ellerindeki ceza makbuzlarını bitirmenin derdine düşmüşler. Anlaşılan o ki talimat sıkı verilmiş. Artık İstanbul’da yaşamak zor. Pusular, tuzaklar ve cezalarla çile dolu bir yaşam . İnsanlık değerlerimiz kaybolurken her şey maddiyata endeksli hale geldi. Sabah iş yerine giderken ve akşam eve dönerken, neyin başımıza geleceğini kestiremiyoruz. Tedirginlik hissediyoruz.. Korkuyoruz ve endişe duyuyoruz. Bu seçimde İstanbul seçmeni ciddi bir dönüşüm yapacaktır. Siyasal iktidar üzerine düşen payı alacaktır. Köprü, tünel, geçiş, otopark ve trafik cezalarının ve zamların bir siyasi bedeli olacaktır. Enflasyon ve ekonomik krizin seçimlere ciddi yansıması olacaktır.
Özellikle büyük şehirlerde yaşayan seçmenler siyasal iktidarlın politikalarına karşı bağlarını iyice kopardı. Parti üyelerinden dahi hiçbir seçimde yükselmeyen sesler duyuluyor. Seçmenler ayağındaki prangaları ve kollarındaki zincirleri kırdı. Bazı üyeler isyan bayrağını kaldırdı. Siyasal iktidar köprüler yaparken ; gönülleri tamamen yıktı. Hısım ve akraba işe alınıyor. Garibanın çocuğu ne olacak? Bu nasıl bir Müslümanlık ? Mazluma zulm, zalime prim veriliyor? Memleketimiz tarım ülkesidir. Buna rağmen sebze fiyatları neredeyse et fiyatlarının yarısına ulaştı. Koltukta konuşmak çok kolay. Geçim nedir birde emekliye, işçiye , çiftçiye ve esnafa sor. Bir dokunsan bin ah işitiliyor. Seçmenler bir çok şeyin farkındalar ama sinelerine çektiler.
Harama el uzatanlar sürekli laf sokuşturuyorlar. İhale peşinde koşanlar söz sahibi oluyorlar. Rüşvet ve yolsuzluk rantına bulaşanlar tasasızca bol kepçeden sallıyor. Başkalarının mülklerine el koyarak iş sahibi olanlara göre ortalık güllük gülistanlık sayılıyor. Bu siyasal iktidar döneminde birçok kişilerin popoları ıslanmadan balık tuttular. Kaynağının haram olması önemli sayılmadı. Tepeden zengin oldular. Bunlara göre mazot, gübre, yem, gaz, köprü, geçiş, et, gıda ve fatura fiyatının hiçbir önemi yok. Bunlar geçimin ne olduğunu bilmezler. Cami duvarlarının kenarlarında gölgelenen bir çok kişi mal , mülk, arsa ,villa, lüks araba sahibi oldular. Madem çok akıllı ve zeki kişilerdiniz ; niçin siyasal iktidardan önce zengin olmadınız? Bu servetlerin kaynağının hesabını bu dünya’da yargıya değil ,ahirette Allah’a vereceksiniz. Allah’ın adaleti şaşmaz. Er yada geç tecelli eder.
BİR CEVAP YAZ