27 Mayıs 2020, 9:33: tarihinde eklendi

KÜRESEL EKONOMİK KRİZ

KÜRESEL EKONOMİK KRİZ

Koronavirüs küresel bir mesele...

  İlk kez Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Koronavirüs, tüm dünyaya  yayılmış durumda.

 COVID-19'un Çin'deki tespiti ve  hızlı yayılması ile  kısa sürede salgın diğer ülkeleri  abluka altına aldı. İnsanlığı kasıp kavurdu. An itibariyle, dünya çapında  altı milyona yakın insan hastalığa yakalanmış ve yaklaşık 352.000 kişi hayatını kaybetmiş durumda. Rakamların nereye kadar gideceği noktasında endişeli bekleyiş sürüyor.

Küresel daralma dönemi başlıyor…

Covid -19 Koronavirüsü,  bir sağlık meselesi olmasının yanında , sosyal, ekonomik, eğitim ,turizm, politik ve yaşam güvenliği acısından çok  derin etkileri beraberinde getirdi. Her ülkeye ve sektörlere olumsuz yansımaları oluyor. Bir anlamda hayat  yediden şekilleniyor, alışagelmiş ezberler bozuluyor, dünyada dengeler yeniden kuruluyor. Sosyal bir varlık olan insan adeta şokta. Bir dönüm arazi bile şimdi çok kıymetli. Üretim şart , başka çaremiz yok.

 Bu virüs dünya ekonomisine büyük darbe vurdu. Küresel ekonominin daralmasına ve gerilemesine vesile oldu. Ekonomik buhran kabak gibi ortada.

 Resesyon ve devalüasyon dönemi başladı. Finans ve ticaret faaliyetleri aksadı. Uluslararası seyahatler durdu. Ülkeler arası turizm, ticaret ilişkileri sıfır noktasında.

Siyasal iktidarlar acil sosyal yardımları ve ekonomik yardım planlarını gündeme aldı. Fonlar devreye alındı. Kaynak arayışları hızlandı. Bir çok ülke parasal genişlemeye yöneldi.

 Koronavirüs salgını , 2020 yılında küresel ekonominin  tahmini %10 küçülmesine ve daralmasına yol açacak. Dünya ekonomisi 6 trilyon dolar küçülebilir. Küresel ekonomiye yön veren ABD, Çin  ve Avrupa ülkelerinde  daralma ve küçülme payı çok yüksek. Hissedilen oran %10 civarında. Ülkelerin milli gelirleri düşecek. Keskin ve sert bir iniş olacak.

Dövize talep artacak…

Gelişmekte olan ülkelerde tablo daha vahim olabilir. İthalata bağımlı ve borca dayalı büyüyen ülkelerde makro dengeler sarsılacak. Mikro göstergeler bozulacak. Dış borcu  ödemek için  salgın nedeniyle siyasal hükümetler vergi , zam ve ceza artışlarına baş vuracak gibi görünüyor. Dövize karşı piyasalarda  talep sürecek Tasarruf dönemi başlayacak. Yeni yatırımlar askıya alınacak. Faiz karşılığında borçlar borçla kapatılacak. Böylece ülkelerin bir  çoğu  çıkmazın eşiğine gelecek. İşler Arap sacına dönecek. Siyasal hükümetlerin  bitişine  ve yeni seçim sürecine doğru gidecek.

 Patinaj devam ediyor…

Türkiye acısından tablo çokta iç açıcı değil. Göstergeler son 5 ay içerisinde gelecek için olumlu görülmüyor. Dramatik günler bizi bekliyor olabilir. Dış borç yükü özel sektörü pasifleştirir. Siyasal iktidarın gerilim politikaları ve söylemleri ile kaybedilen ihracat pazar payları; salgınla birlikte aşılamaz bir noktaya geldi. Son 4 yılda patinaj yapan sanayiciler salgın  süreciyle şartları daha ağırlaştı. Boşa pedal çevriliyor. Sektör endeksler çok iyimser değil. Milli gelirin %60 dış borç olan bir dönemde toparlanma ve ticari canlılık uzun bir süre alır.  İşlemler ve faaliyetler daha pasif ve yavaş hareket eder.

Musluklar yandaşa aktı…

Türkiye döviz talebi nüfusuna en yüksek ülkelerin başında geliyor. Dış borç  440 milyar dolar. Dolar / TL kuru  üzerinde yükseliş ve oynaklık sürüyor. İlk II. çeyrekte turizm gelirleri düştü. İhracat artışı enflasyon altında kaldı. İşsizlik arttı. İstihdam geriledi. İş-Kur önünde kuyruklar uzadı. Sosyal yardımlar aymazca ve taraflı dağıtıldı. Musluklar hep yandaşa aktı. Yoksul ve fakir insan arasında dahi ayrım yapıldı. İnsanlık adına utanç tablosu görüldü ,  Maskeler düştü, gerçek yüzler ve   karakter su yüzüne çıktı. Krediler yandaşa ve yardımlar ak gönüllülere dağıtıldı.

Ekonomik toparlanma  ‘’UZUN’’ süreli olacak…

Türkiye’deki  kriz modelini   ‘U’ ve ‘W’ tipi şeklinde ifade edebiliriz. Ekonomik kriz üzerine salgının maliyeti ve ağırlığı bindi. Ekonomik kırılmalar ve dalgalanmalar dönemi adeta. Kambur üstüne kambur oluştu. Çatı delindi. Gök görüldü. Yağmur damlıyor. Tünelin sonu karanlık . Sıfırı tüketen iktidar,  millete IBAN vermeyi unutmadı. Milletten topladı. Düşmana maske dağıttı. Millet canı derdine düşerken , siyasi şov ihmal edilmedi

Muhalefet sosyal yardım yaparken  ‘’Devlet içerisinde devlet olmaz’’ diye karşı konuldu. Peki  geçmiş  hükümetler döneminde  neden uymadınız acaba? Yardımlar  kimlere , nasıl dağıtıldı? O da başka bir soru işareti…

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *