FİYATLAR CAN YAKIYOR
FİYATLAR CAN YAKIYOR
Start verildi. Zil çaldı. Eğitim başladı. Hayırli olsun...
Velileri bir telaş sardı. Öğrenci servisleri tekrar başladı. Trafik yoğunlaştı. Büyük haraketlilik ve canlılık yaşanıyor.
Okulların çevrelerinde kalabalık arttı. Toplu taşımalarda artış görülüyor. Özel araçlar trafiği işlemez hale getiriyor. Böylece trafik yoğunluğu sosyal hayatı felç ediyor. İstanbul’da yaşamak artık çileli duruma geldi.
Küçük şehirde trafikten şikayet edenlerin ; bir de büyükşehirleri görmesini çok isterim.
Nüfus ve yabancı artışı yaşamı ve seyahati iyice zorlaştırıyor. İstanbul güvenlik , huzur ve yaşam acısından aşırı yükü kaldıramıyor. Gelecek bir kaç yıl içerisinde kontrol daha çok kaybolacak. Acil durularda dahi ulaşım zorlaşıyor. Ulaşım en öncelikli çözülmesi gereken bir mesele.
Şu an İstanbul’daki bir çok sorun , aslında mülteci göçüne göz yumanların beceriksizliğinin ete ve kemiğe bürünmüş hâli.
He önüne gelen konut ve yerleşim yaparsa , bu aziz şehri kaybedilecek.. Ranta kurban edilecek. Siyasi şöhret, kin ve hırs bitirecek. İstanbul’a sahip çıkmak milli ve manevi bir sorumluluktur.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve rant çevresi şehrin yapısına ve doğasına büyük zarar verdi. Rant uğruna İstanbul yabancıların istilasına hedef oldu. Yabancıların kamp merkezine dönüştü. İpini koparan şehre yerleşti. Mezhebi ,fikri ve düşüncesini bilmediğimiz milyonlar ülkemize giriş yaptı. Arap ve Taliban hayranlarının ülkemizde yarattığı büyük bir çatlak ve kazık bu.
Başta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere tüm yöneticilere büyük sorumluluk düşüyor. İstanbul'u yaşatmak ve korumak herkesin görevidir.
Ülkemize karabulut gibi çöken mülteciler, ülkemizde kaldıkça küstahlaşıyor ve ahmakça bir özgüven ile toplumu geriyorlar. Sağlık sektörüne ve maliyeye yükleri sürekli artıyor.
Bunların kumaşı bize uymuyor. Korkum o ki , yarın Uygurlar da gelir...
Güvenliğimiz kalmadı. Sokaklar insi ve cinsi belirsiz kişilerle dolu. Mahalle sakinleri endişeli ve tereddütlü görülüyor. Her gün bir polisiye olay yaşanıyor.
Maalesef hizmet aşkı ranta çevrilerek geleceğimiz tehlikeye girdi. Nefes almak zorlaştı. Halkın psikolojisi bozuldu. Ruh ve sinir sistemi zarar gördü. Sevgi ve saygı her gün azalıyor. Yardımlaşma ve paylaşım düşüyor. Bireysellik ve çakallık ön plana çıkıyor. Saldırganlık ve asabiyet artıyor.
KÖTÜLÜĞE GÖZ YUMANLAR ...
Bu kötülüklere göz yumar isek , yarın bunlar bize göz açtırmaz...
Salgın , ekonomik kriz , enflasyon ve geçim; ruhsal sıkıntıları tetikliyor. Pahalılık aileleri derinden etkiliyor. Alım gücünün düşmesi mutfakta yangını artırıyor. Tencere kaynamıyor.
Asgari ücretle çalışan bir veli, 3 çocuğunu nasıl okutabilir. ?
Masraflar ve fiyatlar yükselirken , yoksullaşan bir veli kaderine kurban ediliyor.
Hangi veli her gün üç oğlunun cebine 30 TL koya bilir ?
Nerede yüzde 21,7 sanal büyümeden çalışana düşen pay ? Sanal büyümeden reel gerçek elde edilmez. Kendinizi kandırmayınız. Halkı aldatmayınız. Sadece düşülen kuyudan yukarı çıkma gayretidir.
Devletin vicdanı ve adaleti olmalı. Kendi vatandaşlarını korumalı ve eşit davranmalı.
2020 yılı yedi aylık bütçe gelirleri toplam 530 milyar TL iken, 2021 yedi aylık genel bütçe gelirleri toplam 711 milyar TL oldu. Zamlardan alınan vergi farkıdır.
2020 yılı faiz giderleri yedi aylık toplam 79 milyar TL iken, 2021 yılı faiz giderleri yedi aylık toplam 114 TL oldu. Yedi aylık faiz giderleri %45 artış gösteriyor. Genel bütçeden faize ödenen para aşırı yükseliyor
BİR CEVAP YAZ