ENDEK DÖNDEK  ENDEKS

Tüketici Fiyat Endeksi, Kasım 2018

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık %1,44 düştü

TÜFE'de  ( 2003 = 100 ) 2018 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %1,44 düşüş, bir önceki yılın Aralık ayına göre %20,79, bir önceki yılın aynı ayına göre %21,62 ve on iki aylık ortalamalara göre %15,63 artış gerçekleşti.

Tüketici fiyatlarının mevsimsel olarak gerilemesi  normal bir durumdur. Enflasyon  karşısında halkın alım gücünün düşmesiyle ;   halkın talepleri  azalmıştır. Azalan talep karşısında fiyatların düşme eğiliminde olduğu saptanmıştır. Döviz kurunun aşağı yönde gerçekleşen bu hareketi etkili olmuştur. Doruk noktasına çıkan kurun aşağı yönde  hareket  çizmesi  iyimserliği piyasalarda tetiklemiştir. Diğer taraftan ithalatın azalması doğal olarak fiyatlar üzerinde etkili oluyor. İthalat kura bağlı olduğu için fiyatlar üzerinde etkili ve belirleyici bir faktördür. Likidite, iç  talepler  ve ekonomik kriz sebebiyle ithalat rakamları  düşmektedir.

Gelecek aylarda kur aynı düzeyde kaldığı takdirde TÜFE  değerlerinde bir artış tahmin etmiyorum. Halkın gelir düzeyinin artmadığı sürece yansıma sınırlı olacaktır.

12 aylık ortalamalara bakıldığında enflasyon değerleri net ortadadır. Kasım 2017   on iki  aylık ortalamaları   %10,87 iken , Kasım 2018 yılında on iki aylık ortalamalara  %15,63 olarak görüldü. Yıllık değişim farkı  %44 civarındadır. 

 Piyasalar alev alev yanıyor…

Kasım 2017  de  değişim oranı  %12,98   iken , Kasım 2018  de  %21,62 yükseldi.  Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim farkı  %66  oranındadır.  Rakamlar analiz edildiğinde büyük değişim görülüyor. Rekor fiyat  artışları ve değişimler zinciri halkı derinden etkiliyor. Son günlerde ekonomik serpilme ve dağılma döneminden geçiyoruz.

 Şirket iflasları ve beli kırılan dar gelirli zorda…

Yakalamış olduğumuz  iş fırsatları ve ekonomik olanaklar zirvesinden fetret dönemine dönüldü. Dengeler bozuldu. Pazarlar kayboldu. Üretim zorlaştı. Devletin yükü arttı.  Ülkemizden iş fırsatları kaçtı. Ülkemize yönelik bakış acıları değişti. Çağ atlıyoruz derken  ekonomik kriz patlaması yaşandı. Bu kriz felaketinin yan etkileri ve sancıları kısa vadede giderilmesi çok zordur.  İş dünyasının emekleri  ve halkın değerleri  tutarsız  siyasi politikalar yüzünden  dalgalı kur sistemine heba edildi. Dalgalı kur sistemi karşısında ülkemizin enerjisi ve potansiyelleri eridi ve yok oldu.

Bir inat uğruna ülkenin dev şirketleri iflas etti. Siyasi hırslar ve koltuklar uğruna her türlü senaryo oynandı . Demagoglar  vatandaşın başını yaktı. Siyasiler ironi sanatını iyi kullandı. Halk oyalandı , aldatıldı ve yakıldı. Kazananlar siyasi lobiler ve fırsatçı hortumcular oldu. Kaybedenler  işçi, memur, esnaf çiftçi ve iş dünyasıdır.  Kısacası  halkın ta kendisidir. ‘’Kötü olsun bizden olsun ‘’diye nitelikli insanları partilere yanaştırmadılar.  Parti’ye oy verenleri değil; vermeyenleri kazanmaya çalıştılar. İyi ve kaliteli insanları ; bir türlü mahallenin adamı olarak görmediler.

İyilere karşı  kafaların arkasında hep soru işareti kaldı. Düşmanlık edenlere sahip çıktılar. Dostları uzak tuttular. Cahillere ve şarlatanlara destek olundu ve böylece kötülüğe destek olununca da bu durumlar meydana geldi. Büyü bozuldu. Sihir tutmadı. Hadiseler kabak gibi ortaya çıktı. Yolsuzluklar ayan beyan su yüzüne çıktı. Kurulan kumpasların   altı boş çıktı. Ergenekon ve balyoz davası  fos çıktı.  Balon patladı ve davalar boş çıktı. Böylece sihir bozuldu, takke düştü kel göründü.  Sonuç  yine milletin öz evladına oldu. Yuvalar  yıkıldı .  Onlarca ocaklar söndü.  Binlerce aileler  vatan haini ilan edildi.