SOSYAL PATLAMALAR  ARTIYOR. ...

Emperyalist ve siyonist düzen insanlığı karanlığa itiyor. Güçlünün hakim olduğu zayıfın ezildiği  bir sistemde; sosyal yaşam bataklığa döndü. Güçlünün etkili ve  itibarlı olduğu bir dönem de ;  garibanlar, yoksullar ve fakirler irabda yeri olmadı. Zenginler daha zengin, fakirler daha fakir oldu. Kapitalist düzende adalet ve eşitlik ayaklar altına alındı. Yolsuzluklar ve hukuksuzluklar birer birer arttı.

 FE EYNE TEZHEBUN

 Şu halde (ey insanlar), siz nereye kaçıp-gidiyorsunuz? (Allah’tan kurtulmak imkânsızdır.) Tekvîr Suresi 26. Ayet

Devletler güçlendikçe liderler devleşti. Askeri ve polisi , lobileri ve çeteleri  arkalarına alarak her türlü politikayı halka mubah görürler. Dişlerine göre kanunlar ve özel düzenlemeler çıkarırlar. Gruplarını ve şahıslarını bulunmaz hint kumaşı olarak görürler. En ideali ve iyisi onlardır. Başka lider ve  vatansever yoktur sanki. Tüm karşıt görüşler;  vatan , millet, din ve bayrak düşmanı gibi lanse edilir. Allah’ın bütün güzel vasıflarına haiz olduklarına inanırlar.

 Güç zehirlenmesi yaşanan ülkelerde monarşik ve oligarşik bir yapılanma oluşur.  Saltanat güçlenir. Krallık düzeni hakim olur. Bireysellik öne çıkar. Demokrasi ölür. Adalet ve ahlak devre dışı kalır. Devletin bütün kurum ve güçleri kendi  menfaat ve çıkarları için kullanılır. Zamanla cemiyet içerisinde gruplaşma, muhalif sesler ve eleştiriler yükselir.

 Siyasal iktidar ,  antidemokratik ülkelerde hukukun ve adaletin zayıflığını kollayarak ve sürdürerek ; iktidarda kalabilmek için , asker ve polisin arkasına sığınır. Yıllar içinde oligarşik ve monarşik hareketlerin önünü açar. Bireysel ve toplumsal eylemlerin önü açılır. Tüm zayıf güçlerin haklı ve haksız bir arada zuhur etmesini sağlar. Gedik büyür. Çatlak artar. Sarsıntı başlar. Mayalı hamur şekline bürünür. Kabına sığmaz. Kısa sürede taşar.

Küçük bir kıvılcım bile toplumsal olayların çıkmasına ve protestoların oluşmasına neden olabilir. Kitlelere öfke patlaması yapabilir. Sokak hareketleri ve çatışmalar başlar.

İnsanlık ,yöneticilerin  makam ve koltukları uğruna ; insanların canları üzerinden politika yapılmasına aşırı tepki veriyor. Dünyada insanların dini ve milli değerleri üzerinden sürekli siyaset yapılmasına karşı öfkeler artıyor. 

Türk siyasi tarihimize geriye dönüp baktığımızda bile ; koltuklar ve makamlar yaklaşık 10  parti lideri etrafında döndü /dönüyor. Her lider kendi hegemonyasını, parti içi derebeylik düzeni oluşturuyor. Kafasını kaldıran ve eleştiren herkes linç ediliyor.

ABD polisi tarafından  insafsızca öldüren George Loyd  olayı ; büyük öfke yarattı.  Bu olayla birlikte ABD lideri Trump’ın politikalarını ve siyasi tavırlarını beğenmeyen halk öfkeyi  ve kini sokaklara taşıdı. Dalga dalga tüm şehirlere yayıldı.  İnsanlar, aşırı güce karşı isyan bayrağını meydanlara taşıdı.

Sosyal patlama antidemokratik ülkelerde tedirginlik yarattı. Siyasi gerilimin,  adaletsizliklerin  ve yolsuzlukların  gün yüzüne  çıktığı ülkelerde;  liderler diken üstünde duruyor. Sosyal patlama bacayı sarmış durumda.

 Hak ihlalleri ve eşitsizlikler vicdanlarda büyük yara oluşturdu. Milyonlarca insan mağdur oldu. İşçi kesimi zenginlerin ve liderlerin elinde oyuncak gibi kullanılıyor. Çeteler, finans lobileri , holdingler , faiz mudileri ve yandaş siyasi çevreler  kar marjlarını yılda iki kat yaparken; işçi ve emekliler enflasyon altında  inim inim inledi / inliyor.

Covid- 19 salgını süreciyle insanların ruh ve sinir sistemi allak bullak oldu. Salgında  insanlık maskeli yüzleri tanıdı. Dünyada barış ve huzur pamuk ipliğine bağlı. Küçük bir vaka bile sosyal patlama yapabilir.

Her olayın  arkasında bir  algı operasyonu ve provokatör aramak yerine ; çare üretmek ve sorunları çözmek daha rasyonel bir yöntem olmalıdır. Herkese eşit bir şekilde hak ve hürriyetlerden yararlanmanın önü açılmalı. Tüm bunlar sözde kalmamalı ,bizzat uygulanmalı.