Bu şekilde yıllar boyu tarihte idare edilmişiz. Lidere uymayı emir olarak kabul gören bir milletiz. Cumhuriyetin kurulmasıyla demokrasiyle tanışan toplum olduk.Kimseye ayrımcılık ve imtiyaz hakkı tanımayan cumhuriyetimizde demokrasinin kuralları zaman zaman askıya alınmış ve inkıtalara uğratılmış bir şekilde günümüze kadar gelmiştir. Demokrasinin vazgeçilmez taşları olan siyasi partiler demokratik kültüre sahip olamadılar Demokratik yapıya sahip olmayan partiler demokrasinin güçlenmesine ve kökleşmesine engel teşkil eder duruma geldiler Siyasi partiler teşkilat yapısında atama ve itaat kültürünü öne çıkardılar. Demokrasinin kuralları değil liderin özel kuralları ön plana çıktı. Parlamenter sistem yaralı ve sakat duruma düştü.Göreve seçimle gelen il ve ilçe veya mahalle başkanlarının bir gecede lobi çalışmalarıyla görevden alınması demokrasinin suçu değil siyasi partilerin suçudur. Bu usul ve yöntem partilerin demokrasiye aykırı davranış içerisinde hareket ettiğinin bir işaretidir. Sandıkta kazanan masa başında kaybediyorsa bu siyasi partilerin demokrasiye darbesidir.Demokrasinin torpil karşısında yıkılmasıdır/ yaralanmasıdır. Demokrasi yerine dayılık sistemi bizde daha etkin durumdadır. Bir zamanlar dayısı olanlar bu ülkede atanarak kadrolar verildi. Ver traktörü al kadroyu dönemini bizler iyi hatırlıyoruz. Traktörün verildiği ve kadronun alındığı yerde demokrasi olmaz sadece raflarda ve sözde kalır. Demokratlık saygının , tahammülün vemilli iradenin kabul gördüğü yerde yeşerir.