BAŞ NEREYE KUYRUK ORAYA
BAŞ NEREYE KUYRUK ORAYA
İnsanları anlamak ve çözmek çok zor. Sokak lambası gibi yanıp duruyor. Bir çoğu yanar döner olmuş. İpin hem altında hem üstünde göbek atıyor. Döner koltukta oturarak dönmede mahir ve becerikliler. Film ve fırıldak işlerinde uzmanlaştılar. Rüzgarın yönüne göre şekilden şekle giriyorlar. Mübarekler gökkuşağı gibi rengarenk değişiyorlar.
Çok emin ve güvenilen bir kişiden bile beklenmedik çıkışlar ve hal ve gidişler görüyoruz. Şok olunabilir, hayal kırıklığı yaşanabilir. Bu mesele hayatımızda ender görülen nadir olaydır. Rütbe ve makam sahibi olan kişilerde sıkça görülen ruhsal bir hastalıktır. Ezik ve çapsız kişilerde rastlanan psikotek bir sorundur. Bu tarz müptezellerin makam ve koltuk elde ettikleri anda , egolarını tatmin etmek için, emir vermek ve karşılarında insanların eğilmesi hoşlarına gider. Havariler ve koçlarda da gözüken bir psikolojik sorundur.
Asrımızın temel sorunu hızlı değişim. Nedense en çok siyasetçiler ve bürokratlarda ilk göze çarpıyor. Kişilerin huyları ve eylemleri zamana göre değişkenlik gösteriyor. Senelerce savunulan fikirler ve ilkeler bir çırpıda ihlal ediliyor. Doğrular inkar , yanlışlar kabul görüyor. Tezat durumlar ortaya çıkıyor. Çıkar ve menfaatler doğrultusunda politika izleniyor. Politikacılar işlerine geldiği gibi değişken konuşuyor. Geçmişte karşı geldikleri bir çok şeyi zamanla kabul ediyorlar. İnkarcılık siyaseti demokrasiye darbe vuruyor. Hukuk kurallarına uymamak , yargı kararlarını yok saymak ,mahkemelere saygı duymamak siyasi bir değişimdir. Toplumsal denge bozukluğu tepeden başlıyor. Adalet devletin yöneticileri tarafından imha ediliyor. AYM kararlarına Cumhurbaşkanı uymaz ise , vatandaş mahkemelere nasıl itibar edebilir? Devletin başı saygı duymaz veya inkar ederse, taban göbek atar. Önüne gelen herkes krallığını ilan eder. Sokaklarda horozlar çoğalır. Masum insanlar mağdur olur. Yasalar çiğnenir. Yargıçlar adaletli kararlar veremezler. Toplumun düzeni bozulur.
Cumhurbaşkanı , aleyhindeki bir AYM kararına uymuyor, saygı da duymuyor ise, lehindeki diğer bir karara uymak zorundasınız diyorsa; ortada büyük bir yanlış ve çelişki vardır. Devlet baştan kokmuştur. Vatandaş aleyhinde verilen bir karara uymaz ise, emsal olarak Cumhurbaşkanını gösterirse tablo vahim olur. Yargı bağımsızlığı ve üstünlüğü ayaklar altına alınır. Ülkenin barış ve huzuru yasalara bağlıdır.
Son dönemlerde antidemokratik uygulamalar , yargılamalar ve yanlış kararlar çoğaldı. Kişisel hak ve özgürlükler ihlal ediliyor. Yargı üzerine yapılan baskılar sistemi ve devleti işlemez duruma getirdi. Hakim ve savcılar görevlerini yapamaz hale geldi. Adalet mülkün temelidir sözü askıda kaldı.
Toplumlar sevgiyle bağlanır, adaletle yönetilir, ahlakla eşit muamele edilir. Devletin temelinde adalet, ahlak ve eşitlik yoksa, kişilerin onur ve şerefi korunamaz. Meydanlarda tilkiler, çakallar ve sırtlanlar cirit atar. Bu kirli savaştan herkes payını alır. Fakat Aslan düştüğü yerden kalkar. Hükümler ve kararlar ne olursa olsun, Allah’ın adaleti şaşmaz. Allah adildir. Adil olanları sever.
BİR CEVAP YAZ