İBB Başkanı  Ekrem İmamoğlu tarafından , uyuşturucuyla mücadele komisyonu kurulmasına ilişkin sunulan önerge ; Ak Parti ve MHP  İBB  meclis üyelerinin  tamamının oylarıyla reddedildi. Toplumun bu en önemli ve büyük meselesi karşısında komisyon kurulmasına ve araştırılmasına ret oyu verilmesi şaşkınlıkla karşılandı. Binlerce ailelerin kanayan yarasına  duyarsız kalındı. Tepkiler çığ gibi büyüdü. Millet , Ak Parti ve MHP üyelerine sosyal medyada ağır sözler sarfettiler. Cumhur ittifakı mensupları uyuşturucuyu siyasete alet ettiler. Siyasi çıkarlara ,ailelerin  asıl  meselesi kurban edildi. Cumhur ittifakı  ‘’topal ördek’’ usulüyle siyaset yapar ise eğer,  siyasi geleceklerini tehlikeye atmış olurlar. Halka hizmeti hakka hizmet sayanlar uyuşturucuyla ilgili meselede sınıfta kalmıştır. Cumhur ittifakı İBB  meclisinde kötü bir sınav verdi.   

  Ak Parti ve MHP  üyeleri adeta bu tavır ile  torbacılara jest yaptı. Eroin tacirlerine göz yumdu. Cumhur ittifakı  ret oylarıyla kendilerine yakışanı yaptı. Kaybolan itibarları dibe vuruyor. Seçimlerdeki yenilginin şokunu hala atamadılar. 25 yıl sonra İBB kaybetmeyi içlerine sindiremiyorlar.

        Halkın demokrasiye olan inancını yok ediyorlar..

Sanki koltuklar babalarının tapulu mülkleriydi. Zıtlaşarak ve kutuplaşarak siyaset yapılmaz. Kızgın demir böyle soğutulmaz. Kin ve nefret üzerinden politika yapılmaz. Hırs , diken gibidir. Hırs karşısında sabırlı olmak gerekir.

  Halk ile aralarındaki gönül köprüsünü yıkan işte bu tutumları…

Hukuksuzluklara yol gösterilir ise , toplum kontrol edilemez. Adalet işletilmez ise  eylemler son bulmaz. Suçlular ve failler masum ve kahraman gösterilir ise , barış ve huzur ortamı risk altına girer. Cumhur ittifakının en büyük hatalardan birisi ,milyonlarca insi ve cinsi ülkeye almasıdır. Ne olduğu karanlık ve bilinmeyen yabancılara izin verildi. Toplumsal olaylarda yabancıların tutum ve davranışlarını kestiremeyiz.

Çubuktaki linç vakası  çok ucuz atlatılmıştır. Devlet meselesi haline dönüşebilirdi. Tarihi bir dönüm noktası oldu. Maltepe miting alanında  2 milyon insan varken,  aynı saatlerde linç yaşanması vahim sonuçlar doğurabilirdi. Neyse ki sağ duyulu yöneticiler tarafından büyümeden önlendi.

Bir noktanın altını çizmek istiyorum. Ak Partiye ve MHP’ye  gönül veren yöneticilerin , üyelerin ve halkımızın meseleler karşısında doğruları yüksek sesle haykırması gerekir. Biat - itaat mantığıyla değil ,yanlışı yapan  liderleri dahi olsa söylemlerine itiraz etmeleri gerekir. Bastırılmış ve sindirilmiş duygularla ülkemizi ileri taşıyamayız. Birlik ve bütünlüğümüzü sağlayamayız. Herkes diline sahip çıkmalı. Bu ülkenin tapusu 82 milyon insana aittir. İç cephe zayıflarsa ,milli istikbalimiz tehlikeye düşer.

TV karşında Bahçeli’yi dinleyen her üç kişiden biri partiden uzaklaşıyor. Sözleri diken gibi millete saplanıyor. Halkı ayrıştırıyor ve kutuplaştırıyor. Sert dil kullanıyor. Zarafet ve nezaket ilminden bir eser yok. Ağzından ne bir ayet, ne de bir hadis çıkıyor. Bu ülkenin birliği , beraberliği ve bütünlüğü için Bahçeli’nin,   yumuşak huylu, şefkatli , merhametli ve alçakgönüllü olması elzemdir.