SÖZDE GAZETECİLER !
Türkiye çok kötü bir dönemden geçiyor. Devlet ve millet bir değişimin ve bozulmanın dramatik eşiğinde. Yolsuzluğun ,usulsüzlüğün ve ahlaksızlığın zirve yapığı; haya ve edebin dibe vurduğu bir dönem. Kötülerin önde olduğu ve nemalandığı , iyilerin köşede bırakıldığı ve kaderine terk edildiği günlerdeyiz. Gidişat hayra alamet değil.
Ahlakın , adaletin ve yolsuzluğun arttığı dönemlerde cesur ve yürekli kalemlere çok ihtiyaç duyulur. Rol modellere büyük sorumluluk düşer. Siyasal baskılara ve ahlaksızlıklara karşı cesurca duruş sergiler.
Böylesi dönemlerde medyaya ve cesur gazetecilere çok büyük görev düşer. Onur ve şerefiyle çalışan gazetecilere ağır yük biner. Onlar her türlü ayak oyunlarına karşı mücadele verirler. Baskı ve yaptırımlara karşı dik dururlar. Zorluklara karşı göğüs gererler. Ülkenin geleceğini parayla değişmezler. İradeleri özgür ve tarafsız olur.
GERÇEK GAZETECİ MAŞALIK YAPMAZ…
Sözde gazeteci, mesleğin gereklerini yerine getirmeyen, “gazetecilik unvanını” kendi ve bazı güçlerin çıkarı için kullanan yani “gazeteciliği araç olarak kullanan ” birisidir.
Piyonluk ve maşalık yapan gazeteciler her yerde var. Karakterleri ve vicdanları iftira, karalama , kumpas ve şantaja çok müsait. İyilere asla bir sözümüz yok. İyiler iyidir. Tokat’ta bazı belli boncuk gazeteci var. İpin hem altında , hem de üstünde oynayan ve dans edenler. Dindar ve Müslüman gözüken arızalı kişiler. Para kazanmanın her şeklini helal sayan tipler. Baş aktör zübük…
Onursuzca , saygısızca ve ahlaksızca meslek arkadaşlarına küfür, hakaret ve iftira atarak alçalanlar. Küfürden beslenen tipler. Haysiyetten ve şereften yoksun kişiler.
İKİ YÜZLÜLÜK VE KAYPAKLIK…
Sözde Gazeteci İçin En Büyük Nimet : Sosyal Medya
Sosyal medyada efelik yaparak meslek arkadaşlarına ve şehrin insanlarına ağır küfür eden zenne kılıklılar. Beraber hizmet ettiği cemiyet başkanına ağır iftira atıyor. Paylaşımda bulunuyor. Bu sözde gazeteci mahkemede paylaşım yapmadığını inkar ve tanımadığını ifade ediyor. Delikanlı adam yalan söylemez. Mert olur. Yürekli olur. Yalan münafıklığın bir alametidir. Dindar adam portresi çizmek bu tiplere hastır.
OMURGASIZLIK VE ONURSUZLUK…
Ey sözde gazeteci ! sürekli sakatlık , hap , reçete ,yalancı şahit, sahte delil rapor ve yalanla ; bir kere kadar mahkemeler sürebilir.
Hayali Belediye projeleriyle , tehditle, iftirayla para kazanmak dinde var mıdır ?
Bu paralar helal midir ?
Çaldığınız koleksiyon resimleri helal midir ?
Ey Müslüman icralık borçları ve vergileri neden ödemiyorsunuz ?
Dindarlık ve vatanseverlik böyle mi olur ?
Gazetecilik mesleğinde şantaj ve kumpas var mıdır ?
Başka kanalların mikrofonuyla kaç iş adamı ve Belediyeden para indirdiniz?
Sahtekarlık dinde var mıdır ?
Yüzünüze koyduğunuz peçe bu pislikleri kapatmaz. Fesatlık ve hasetlik içinizdeki bir irin, kin, nefret ve zehirdir…
Şairin dediği gibi ;
‘’Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk'ın… Kim bilir, belki yarın , belki yarından da yakın’’ !
BİR CEVAP YAZ