ORMANLAR YANARKEN KAYYUM DÜĞÜNDE ...!
SİYASAL PARADOKS
Ülkemize yönelik iç -dış tehditler ve saldırılara karşı bir ve beraber olmalıyız. Dayanışma ve yardımlaşmayı gücümüzü tüm dünyaya geçmişte olduğu gibi göstermeliyiz. Hep birlikte kenetlenmeliyiz. Düşmanlara ve hainlere karşı birliğimizi muhafaza etmeliyiz.
Her Türk asker doğar. Hepimizin dedeleri bu toprakları şehit olarak bizlere hediye etti. Bulunduğumuz coğrafya tüm dünyanın gözünün olduğu; güçlü kaynakların bulunduğu ,son derece stratejik bir noktadır. Bu yüzdendir ki , bu bölgede kirli oyunlar hep oynanmaktadır. Kan ve gözyaşının sürekli aktığı, ajanların cirit attığı bir coğrafyada.
Türkiye’nin bu bölgede güçlü olmasını kimse istemiyor. Her türlü oyuna karşı temkinli olmalıyız. Provoke etmek isteyenlere karşı uyanık olmalıyız.
Metanetli ve sabırlı olmalı…
Her türlü felaketlere ve afetlere karşı birlikte mücadele etmeliyiz. Düşmanların sinsi emellerine fırsat verilmemeli. Partizan tutum ve davranışlar askıya alınmalı. Siyasi tartışmalara ve sert siyasal dile dikkat edilmeli.
Her yaz olduğu gibi bu yaz aylarında da ülkemizin ormanlarını ateşe verdiler. Cayır cayır yakıyorlar. İçimiz yanıyor. Ülkeyi alev topuna döndürdüler. Binlerce orman ve hayvanlar telef oldu. 48 saate 75 orman yangını çıktı. Yurdumuz büyük bir sabotaj ile karşı karıya geliyor.
Böylesine yangınlar ancak arsa mafyası veya dış ülkelerin büyük operasyonu ile olur. Onların iç gizli elleri tarafından organize edilir. Bu şerefsizliği ve ihaneti yapanların mutlaka bulunması ve aynı şekilde yakılması tarihi ve milli bir sorumluluktur.
Canımızı ve malımızı yakanlar misliyle yakılmalı. Yaktıkları ağaçların dallarına asmak ve orada yakmak gerekir ki , adalet yerine gelsin. İşte bu kadar öfkeliyim.
Görmediğimiz ve yaşamadığımız afetler ve felaketler günümüzde gerçekleşiyor. Bu ülkede yaşayan ve ağır suç işleyenlerin cinsiyetinin ve ırkının tespit edilmesi onur ve şeref meselesi.
Irkı, fikri ve mayası bilinmeyen binlercesi ülkeye alındı. Türkiye’nin demografik yapısını bozdular. Fikir ve kültür uyuşmazlığı hat safhada. Yabancılar kitlesel olarak gruplaşıyor ve halkımıza büyük zarar verir.
İç savaşa mı sürükleniyoruz .... Afganistan’da ve Arap dünyasında yaşatılanlar belli. Birbirinizi öldürünüz ve kavga edin modeli . Bizde bakalım ve işimizi yürütelim.
Doğurma oranları bizim üç katımız.10-15 seneye kadar bu ülkede 25 milyon yabancı olacak. Türkiye Cumhuriyeti resmen gelecekte tehdit altında olacak.
Sınırlarımız yol geçen hanına döndü. Sığınmacılar yurdumuzu plates topuna çevirdiler. Huzursuzluk ve tepkiler her yıl artıyor. İllegal işlere bulaşanlar , dış örgütlere sempati duyanlar ve ahlaksızlıklar sinirleri iyice gerdi/geriyor.
- Yabancılar siyasal iktidarın ümmetçi politikalarının bir eseri. Dış ülkelerin meselelerine sürekli burnunu sokmasının bir neticesi .Kendi çöplüğünü bırakıp, başkalarının çöplüğüyle ilgilenmesi.
- Dış politikanın fecaate dönüşmesi ve hatalı siyasal paradigmanın toplumsal yansıması tepkileri doğuruyor.
- Yabancılar ülkenin güvenliğine ve huzuruna yönelik ciddi tehdit ve endişe veriyor.
Ormanlar yanarken atan Kayyum THK Başkanı Cenap Aşçı düğün yapıyor. Saçma sapan beyanatta bulunuyor. Pilotları işten çıkarılmış. 4 milyon dolar olmadığı için 6 uçağın bakımı yapılmamış. Şecaat arz ederken, sirkatini ifade ediyor.
155 ülkeye yardım yapan, 55 milyar dolar sığınmacılara harcayan , yüzde 7 büyüyen ülkenin ; Cumhurbaşkanı ve Bakanları niçin Türk Hava Kurumuna destek olmaz ve uçak sayısını artırmaz ?
Afrika’da kuyu açanlar ve hastane yapanlar,; THK kayyum Başkanın açıklamasını ibretle dinleyin. Siyasal iktidar ve yabancı hayranları öz eleştiri yapmak zorunda. Suriyelilere ev yapma peşinde olanlar derin derin düşünmeli.
BİR CEVAP YAZ