İnsanlar yükseldikçe veya zenginleştikçe aşağıdakileri karınca gibi görürler. Zenginlik bireylerin fıtratını değiştirir. Oysa ki, dost sandıkları STK  Başkanları bunların yüzüne gülüp ,arkalarından küfrediyorlar haberleri yok. İşadamlarını bir güzel kullanıp sömürürken ,arkalarından siyasetçilere ‘’bunlar solcu..,paralarını sömürüyoruz…’’diyorlar. Bu işadamlarını kendi malları görüp, sempatikçe bir de gözlerini korkutup ,yanlarına yaklaşan namuslu ve alınteri ile çalışanları kötülüyorlar. Yürüyecek halleri yok. Bir de utanmadan adam olup ,milleti birbirine takıyorlar. Bu  bit yavrularının ne halt yediklerini anlık biliyoruz. Bunlara er-geç,  Silivriye don-atlet-gömlek alıp ziyarete gidecek olan da, bunlara acıyanda biz olacağız. O günlerde gelecek…

Bu sefillerin geçim kaynağı budur.  Maddi fırsatlar ve makamlar bireylerin gerçek karakterlerini ortaya çıkarır.  Makam ve güç , iyi yönlerini bildiğimiz kişilerin kötü sıfatlarını gün yüzüne çıkarır. Yetkiler çoğaldıkça kişiler Azrailleşir. Maskeler düşer, gerçek yüzler ortaya çıkar.

  Makam ve yetkiler bireylerin iştahını kabartır. Emir vermeyi çok severler. İnsanların yanlarında   pervane gibi dönmesinden zevk alırlar. Gerçekte bunlar ,bir kentin adını kullanan ve o şehre bir kuruş faydası olmayan, kendi çalıp kendi oynayan zavallı biçarelerdir. O kazançlarını asıl ihtiyacı olanlara vermeleri gerekirken , kendileri hamudu ile götürüler. Öğüt ve nasihatı masal gibi görürler. Görev sahipleri kendilerini akıllı , başkalarını  deli zannederler. Makam ve yetkilerin baki kalacağına inanırlar. Kaybetmeyi hiç düşünmezler. Hizmet  araçlarını  şahsi öz mülkleri sayarlar. Adaletsizliği ,  yolsuzluğu ve hukuksuzluğu lehlerine uydururlar. İcraatlar mubah sayılır. Haramla helal yer değiştirir. Terazi aynıdır.

-Makamlar şerbetlidir. Koltuklar ballıdır. Yetkiler zevklidir. Yaşam şatafatlıdır. Koltuk hırsı gözleri bürür. Diken gibi etrafa batar. Kin ve nefret çevreyi sarar. Öfke tavan yapar. Kibir ve büyüklük  kazık gibi çıkar. Gaddarlık ok gibi saplanır. Benlik duygusu çivi gibi deler. Sert dil yılan gibi sokar.

-Güç, akıl ve  söz sahibi olmak yetmez. Bunları nerede, nasıl kullanacağı bilinmeli. Aksi halde  sabah rüzgarında bulut gibi  savrulup gidilir.  Öfke ateş, öfke afet, öfke volkan, öfke şeytandır.  İnsanoğlu dağları devirir, ama öfkesine mağlup olabilir. Öfkeyle savaşı daima taze tutmak gerektir.

-Ak Parti İBB  seçimlerinde tepki oylarıyla karşılaştı.  Devletin tüm kurumları ve imkanlarını kullanmasına rağmen ,  cumhur ittifakı İBB seçimlerinde yenilmiştir. Bir çok ilçede 40-45 bin fark, bu seçimde 10-13 binlere düştü. Demek ki size yardım ettiğini sandığınız zavallılar sadece ceplerinin derdinde. Tokat halkı bunlardan nefret ediyor. Hangi Tokatlının yarasına merhem oldular ?İşadamları ve aile etrafını sömürürler fakat, iş meclis üyeliğine gelince yeni yetme kendi akrabalarını tercih ederler. Bizim işadamları da bunlarla foto çektirmeyi marifet sayarlar. Halbuki, kendilerini küçültürler. İstanbul seçmeni değişimi tercih etmiştir. Ak Parti ilçelerde üstünlüğü almasına rağmen Büyükşehiri kaybetti. Seçimleri mutlak kazanacağına inanan Ak Parti  yöneticileri  ve balkon konuşmasına hazırlanan Yıldırım;  büyük bir şokla karşı karşıya geldi. Şaşkınlık,  tedirginlik ve kızgınlık her hallerinden belli oluyordu. İBB yöneticilerini büyük bir telaş sardı. İstanbul’da büyük bir panik havası oluştu. İstanbul halkı sandıkta büyük darbe vurdu. Ak Partili yöneticiler gözyaşlarına boğuldu. 17 yıl çalışmadan maaş olanlar hüngür hüngür ağladı. Artık onlar maaşsız ve  işsiz kaldılar.

 Ak partinin  İBB kaybetmesinin ana sebeplerine bir bakalım.

1. Esenyurt Belediyesinde çıkan skandal görüntüler ve yolsuzluklar
2. Küçükçekmece  Belediye yöneticilerin  ilkesiz tavırları ve eşit olmayan hizmet anlayışı. Belediyenin kurumlarını sürekli aynı kişilere peşkeş çekmesi ve yandaş gruplara yardım etmesi. YOKKON (Tokatlılar konfederasyonu)  tarafından  belediye ait tesisleri, imkanları ve yardımları sürekli adaletsiz bir şekilde kullanması. Temel Karadeniz’in hortumculara  göz yummasıdır.
3. Bağcılar ve Başakşehir  Belediye başkanları ve yöneticileri  2,ci maddedeki  bahsedilen edilen yanlışların aynısını defalarca tekrarlaması ve uygulamasıdır.
4. Harun Karaca ve YOKKON  yöneticilerinin  kişileri dışlaması, ayrıştırması ve kutuplaştırması.  Yahu  siz kimsiniz ki, kimin kiminle iş yapmasına müdahil oluyorsunuz? Bu yetkiyi kimden aldınız. Kaç  okkalık adamlarsınız? Büyük paralarla dev organizasyon ve programlar yaparak , kaynağının ispat edilmemesi İstanbul halkının dikkatini defalarca çekmiştir. Ak Partiye gönül veren binlerce kişilerin kopmasına sebep olmuşlardır. YOKKON  kendisini İstanbul il teşkilatının yerine koymuştur. Tokatlıları birbirine takmıştır. Bunun hesabını vereceksiniz ...  Ak Partinin İBB  kaybetmesinin temel sebebi bunlardır. İstanbul genelince Tokatlıların çoğunluğu Ak Partiye oy vermemiştir. 
5. Ak Parti İstanbul il teşkilatının sürekli  YOKKON ile temasa geçmesi ve yüzlerce derneğin  ve Federasyonun  dikkate alınmamasıdır. 39 ilçede Tokatlara yer verilmemesidir.      

Ak Partinin kaybetmesinin temel başlıca derin  sebepleri bunlardır. İl yönetimi gerekli önlemi alsaydı tablo kesinlikle değişirdi. Aşk sönmezdi.

 Bunlara para veren ve ümit bekleyen işadamları : Bu yanlış yoldan dönün. Bunlar sizi sadece dekor olarak kullanıyor. Bunlara güvenirseniz ;daha çok hayal kırıklığına uğrarsınız. Demedi demeyin…