Konuşmak çok basit. Eleştirmek daha kolay. Zor olan ise çözüm üretmek. Sorunları çözecek beyinler bulmak marifettir. Soruna çare üretmek er kişi işidir.

Sistem değişti. Düzen bozuldu. Ucube  bir yönetim sistemi  kuruldu. Her şey allak bullak. Kurumların içi resmen boşatıldı. İtaat ve biat etmeyen nitelikli yöneticiler devre dışı kaldı. Eldeki teba ise operasyonel değil. Saray’da oturanlar kurumlara sürekli  talimat ve emirler yağdırıyor. Yetkiler tırpanlanıyor. Başarılı kadrolar etkisizleştiriliyor. Sarayın baskısı ve korkusu yetki sahiplerini Man kurt etmiş sanki. Devlet otoritesi çatlıyor. Her kafadan bir çatlak ses çıkıyor. Ucube sistem devlet içerisinde kaos ve krize yol açıyor.

Bu dönemde ayakta kalmanın tek yolu üretmek ve satmaktan geçer. Faiz,  kur , ve enflasyon rekabet gücümüzü iyice zayıflattı. Nominal rakamlar üzerinden sürekli algı ve yayınlar pompalanıyor.  İhracatçı şirketler  global pazar paylarını her yıl kaybediyor. Maliyet artışları ve ağır üretim koşulları sanayiciyi derinden etkiliyor.

İhracatın önündeki kotalar ve engelleri kimse çözmüyor. Dış ülkeler arasındaki sert gerilim ve ticari engeller artıyor. Atanan bakanlar kendi dünyasında dolaşıyor. Resmi  ve özel kurumlardan ülkemize karşı konulan engeller karşısında hiçbir çalışma yok. Olaylardan siyasi erk bihaber.

Türkiye’nin en etkili olduğu ülkelerde Türk ürünlerine karşı gümrüklerde sıkıntılar ve engeller konuluyor. İhracatta başarılı olduğumuz ülkeleri sıra ile kaybediyoruz.

Türkiye , Irak, Suriye , Arabistan, Mısır Libya , Tunus , Cezayir  ve Fas pazar paylarını  kaybediyor. Türkiye’yi ayakta tutan en önemli ülkelerde sorunlar çözülemiyor. Fas gümrüğünde Türk ürünleri test ve kontrole tabi tutuluyor. Basit mazeretler altında sevkler iade ediliyor. Büyük kayıplar ve mağduriyet yaşanıyor.  Diploması acilen devreye  girmelidir .

Elçilikler  ve ticaret ataşeleri, bakanlıklar ve özel kurumlarda sorunlara müdahil olmuyorlar. Dış işleri bakanlığı sessiz.

Büyük Pazar payları terk edilirken ,  Ticaret Bakanı  Dr. Mehmet Muş ne iş yapar ? 

Sorunlardan haberi var mıdır ?

 Çözmek için bir girişimi var mıdır ? Bilmiyoruz ...

 Yoksa Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan’dan bir talimat mı bekliyor?

İktidar bu sorunları  çözemez iken , muhalefet partilerinden yüksek bir ses çıkmıyor. Muhalefet partileri gündelik sorunlara parmak basıyor. Dış ticaret  meselelerin acil gündeme taşınması şarttır.

CHP  Genel Başkanı  Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Ahmet Davutoğlu, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun dış sorunları gündeme taşımalıdır. İçi dolu siyasi politikalar ve çözümler  üretilmelidir.

Enflasyon ve maliyet oranlarının altındaki ihracat artışlarını ‘’rekor’’ diye lanse etmek yerine, dış ülkelerdeki sorunlara acil müdahale şart. İhracatçılar ciddi sıkıntılar yaşıyor.

Böyle sıkıntılar çözülmez ise, gelecek yıllarda Türkiye pazar paylarını Avrupa ülkelerine tekrar bırakır. Dış ticaret kayıpları artar. Döviz girdisi azalır. İthalat dövize talebi artırır. İthal ürün fiyatları artar. Fiyatlar aşırı yükselir. İthal ürünlerde hiper enflasyon etkisini gösterir. İhracatın ithalatı karşılaması mucize olur.

İhracatın korunması, güçlendirilmesi ve önündeki engellerin kaldırılması şarttır