2017 GENEL EKONOMİ ANALİZİ
Havas ve avam tabakası arasındaki makas açılıyor. Pramitin zirvesindeki havasların bakış acıları büyüyor. Aşağıdakiler karınca gibi görülüyor.
Bir çok ülkede devalüasyon ve resesyon oluştu. Fiyatlar tavan yaptı. Enflasyonu durdurmak siyasi iktidarlar için en büyük görev oldu. Makro dengeleri korumak ve çözüm üretmek için kurnaz iç ve dış politikalar üretildi. ABD’nin uyguladığı politik ve ekonomik politikalar ülkeler adına birer kabus oldu. Enerji ve ham madde fiyatlarının hızlı değişimi , faizin artı yönde ilerlemesi , dövizin değer kazanması, enflasyon artışları , kur farkları ve siyasal politik krizler 2017’nin ana gündemini ve büyümesini etkiledi.
Dünyanın bir çok ülkesinde savaşlar, iç çatışmalar, krizler, eylemler, patlamalar , ekonomik dalgalanmalar ve kırılmalar meydana geldi. Tüm dövizleri kendi elinde bulundurarak paraya karşı genel talepleri artıran ABD ; bir çok ülkede yeni finans önlemlerine, zamlara , vergilere ve fiyat artışlarına sebep oldu.
Üreten kesim boş pedal çevirdi. Sanayici ve esnaf patinaj çekti. Kredi faizleriyle uzun dönem borçlanmalar yapıldı. Büyük proje yatırımları sosyal devlet anlayışından adım adım uzaklaştı. Devlet otoritesi kendi vatandaşıyla ticaret yapar hale geldi. Oto yollar , köprüler , tüneller ve uygulamaların mali yükü vatandaşın sırtında yük kaldı. Eğitim , hizmet ve ulaşımın mali giderleri düşük gelirli aileleri perişan etti. Milli gelirde ve kişi başına düşen gelirlerde döviz karşısında erimeler oluştu.
Enflasyon artışlarını büyüme diye bağıran gafiller ekranlarda türedi. Paralı yazan , koşun ve adaletsiz iş sahibi olanlar 11,1 % büyüme sağladı. Adaletsiz ihale alanlar, çalışmadan maaş alanlar , vergi kaçıranlar, rüşvet alanlar, belediyelere yüklü fatura kesenler, şehit ve gazileri sömürenler, aynı yolu defalarca sökenler, sürekli ihale alan yandaş şirketler grubu , ihale takipçileri ve yolsuzluk yapanlarda ciddi büyüme görüldü. Havas tabakası büyüyor.
Ancak kul , komşu ve yetim malına el uzatmayanlar, yolsuzluğa bulaşmayanlar, hak ve adalete inananlar, emekliler, asgari ücretle çalışan işçiler, vergisini tam ödeyen fakir aileler ,esnaflar, tarım ve hayvancılıkla uğraşanlarda bir büyüme görülmedi. Bir taraf aşırı büyürken diğer taraf aşırı küçülme gösteriyor. Adalet terazisi herkes için aynı tartmıyor. Adil düzen yok oluyor.. Ekonomide eşitsizlik büyüyor. Avam tabakası küçülüyor. Akabinde aile içi şiddet , depresyon , ruhsal ve sinirsel psikotek sorunlar ortaya çıkıyor. Cemiyet içerisinde mitomani davranışlar artış sağladı.
TÜFE oranları aylara göre 2016 ve 2017 yıllarına ait olarak artışlar görülüyor.
2016 yılında TÜFE 12 aylık ortalama oran 7,78% iken 2017 yılında 11,14% artış sağladı. 2017 yılında 2016 yılına göre enflasyon değişim oranı 45% civarında. Son bir yılda 44% bazında tüketici fiyatlarında değişim olmuştur. Bu büyük bir ekonomik gerilemedir. Vatandaşın alım gücünün düşmesidir. Enflasyon karşısında paranın erimesidir.
ÜFE üretici fiyat endeks oranları aralık 2017 rakamlarına göre üretim fiyatlarında büyük artış görülüyor. 2016 yılında 12 aylık ortalama 4,30 % olan üretici fiyatları ; 2017 yılında 12 aylık ortalama 15,82 % olarak hasıl oldu. Üretici fiyat endeksi 3,67 % kat daha büyüme göstermiştir. Maliyetler artışları parasal satış artışlarına yansımıştır. Üretici nominal olarak artış göstermiştir. Hacimsel ve üreterek büyüme görülmüyor. Üretici 2016 yılında bir ürünü 1 TL satarken 4,30% ; 2017 yılında 3,67TL olarak satmıştır. Ülkemizde reel büyüme asla görülmüyor.
ÜFE oranlarını aşağıdaki tabloda 2016 ve 2017 yıllara göre aylık bazında görülüyor.
Sonuç olarak 2017 yılında ortalama TÜFE 11,14% artış olurken ÜFE oranlarında 15,82% artış sağlandı. Reel büyümenin olmadığının ispatı bu şekildedir. Göstergesi ise 2018 yılı için konulan vergiler , cezalar ve zamlardır.
2017 yılında toplam ihracat 156 milyar 782 milyon dolar oldu. 2016 yılında 142 milyar 69 milyon dolar olmuştu. 2017 yılı için artış oranı 10,4% bazında oldu. Muaf ihracat rakamı ise 9 milyar 466 milyon dolar oldu. 2014 yılında 157 milyar dolar iken 2017 yılında 156 milyar 782 milyon olarak gerçekleşti. Cari açık yıl sonu itibariyle 75 milyar dolar gibi görülüyor. Milli gelirimiz dolar bazında kaybetti. Türk lirasının alım gücü dolar karşısında son iki yılda 2 kat zayıfladı.
Dış ticaret hacmi 2016 yılında 341 milyar 147 milyon dolar iken 2017 tahmini rakam 385 milyar bazında olacaktır.
Ülke olarak enflasyon oranlarının aşağısında maliyet ve fiyat artışlarıyla nominal büyüme sağlanmıştır.
2018 yılı için dış ticaret hacminde 450 milyar dolar ve ihracat rakamında 200 milyar doların üzerinde gerçekleşirse büyük bir nefes alabiliriz. Faiz ve enflasyon oranlarını aşağı yönde tutarak kur farklarına hedef olmadan bir politika izlenmelidir. Üreterek büyüme hedef alınmalıdır. Taşıma suyuyla değirmen dönmez.
Hedef üretmek , satmak , döviz getirmek , yeni yatırımlar sunmak , istihdam oluşturmak ve tüketim artışı sağlamak .Değirmenin çarkı sadece bunlarla kesintisiz döner. Neydi slogan ‘Herkes konuşur, sadece Yusuf UZUN gerçekleri yazar’.
YUSUF UZUN
İSTKOP GENEL BAŞKANI
BİR CEVAP YAZ