03 Ocak 2018, 2:55: tarihinde eklendi

2017 GENEL EKONOMİ ANALİZİ

2017 GENEL EKONOMİ ANALİZİ

Havas  ve  avam tabakası arasındaki makas açılıyor.  Pramitin zirvesindeki havasların bakış acıları büyüyor. Aşağıdakiler karınca gibi görülüyor.

        Bir çok ülkede  devalüasyon ve resesyon oluştu.  Fiyatlar tavan yaptı. Enflasyonu durdurmak siyasi iktidarlar için en büyük görev oldu. Makro dengeleri korumak ve çözüm üretmek için kurnaz iç ve dış politikalar üretildi. ABD’nin   uyguladığı  politik ve ekonomik politikalar  ülkeler adına birer kabus oldu.   Enerji ve ham madde fiyatlarının hızlı değişimi ,  faizin artı yönde ilerlemesi , dövizin değer kazanması, enflasyon artışları ,  kur farkları  ve  siyasal politik krizler  2017’nin ana gündemini  ve büyümesini  etkiledi.

       Dünyanın bir çok ülkesinde savaşlar,  iç çatışmalar, krizler, eylemler, patlamalar , ekonomik  dalgalanmalar  ve kırılmalar meydana geldi.  Tüm dövizleri kendi elinde bulundurarak  paraya karşı genel talepleri artıran  ABD ; bir çok ülkede yeni finans önlemlerine, zamlara , vergilere ve fiyat artışlarına sebep oldu.

       Üreten kesim boş pedal çevirdi. Sanayici ve esnaf   patinaj çekti. Kredi faizleriyle uzun dönem borçlanmalar yapıldı. Büyük proje yatırımları sosyal devlet anlayışından adım adım uzaklaştı. Devlet otoritesi  kendi vatandaşıyla ticaret yapar hale geldi.  Oto yollar , köprüler , tüneller ve uygulamaların mali yükü  vatandaşın sırtında yük kaldı. Eğitim , hizmet ve ulaşımın mali giderleri   düşük gelirli aileleri perişan etti. Milli gelirde ve kişi başına düşen gelirlerde döviz karşısında   erimeler  oluştu.

       Enflasyon artışlarını büyüme diye bağıran gafiller ekranlarda türedi. Paralı yazan , koşun ve  adaletsiz iş sahibi  olanlar  11,1 %   büyüme sağladı. Adaletsiz ihale alanlar, çalışmadan maaş alanlar ,  vergi kaçıranlar, rüşvet alanlar, belediyelere yüklü fatura kesenler, şehit ve gazileri sömürenler, aynı yolu defalarca sökenler,  sürekli ihale alan  yandaş şirketler  grubu , ihale takipçileri ve  yolsuzluk yapanlarda ciddi büyüme görüldü.  Havas tabakası  büyüyor.

       Ancak kul , komşu ve  yetim malına el uzatmayanlar, yolsuzluğa bulaşmayanlar, hak ve adalete inananlar, emekliler,  asgari ücretle çalışan işçiler,  vergisini tam ödeyen fakir aileler ,esnaflar, tarım ve hayvancılıkla uğraşanlarda bir büyüme görülmedi. Bir taraf  aşırı büyürken diğer taraf aşırı küçülme gösteriyor. Adalet terazisi herkes için aynı tartmıyor.  Adil düzen yok oluyor.. Ekonomide eşitsizlik   büyüyor.  Avam tabakası   küçülüyor. Akabinde aile içi şiddet , depresyon , ruhsal ve sinirsel psikotek sorunlar ortaya çıkıyor. Cemiyet içerisinde  mitomani davranışlar artış  sağladı.

TÜFE oranları aylara göre 2016  ve 2017 yıllarına ait olarak artışlar görülüyor.

       2016 yılında TÜFE  12 aylık ortalama oran 7,78% iken 2017 yılında 11,14% artış sağladı.  2017 yılında  2016 yılına göre enflasyon değişim oranı  45% civarında. Son bir yılda   44% bazında tüketici fiyatlarında değişim olmuştur. Bu büyük bir ekonomik gerilemedir. Vatandaşın alım gücünün düşmesidir. Enflasyon karşısında paranın erimesidir.

       ÜFE üretici fiyat endeks   oranları  aralık 2017 rakamlarına göre  üretim fiyatlarında  büyük artış görülüyor. 2016 yılında  12 aylık  ortalama 4,30 %  olan üretici fiyatları ; 2017 yılında 12 aylık ortalama  15,82 %  olarak  hasıl oldu.  Üretici fiyat endeksi  3,67 % kat daha büyüme göstermiştir.  Maliyetler artışları parasal satış artışlarına yansımıştır.  Üretici nominal olarak artış göstermiştir. Hacimsel ve üreterek  büyüme  görülmüyor. Üretici 2016 yılında bir ürünü  1 TL satarken  4,30% ; 2017 yılında  3,67TL  olarak satmıştır. Ülkemizde reel  büyüme   asla görülmüyor.

 

ÜFE  oranlarını aşağıdaki tabloda 2016 ve 2017 yıllara göre aylık bazında  görülüyor. 

        Sonuç olarak 2017 yılında ortalama TÜFE 11,14%   artış olurken   ÜFE oranlarında  15,82% artış sağlandı. Reel büyümenin olmadığının ispatı bu şekildedir. Göstergesi ise 2018 yılı için konulan vergiler , cezalar ve zamlardır.

       2017 yılında toplam ihracat  156 milyar 782 milyon dolar  oldu.  2016 yılında  142 milyar 69 milyon dolar olmuştu.  2017 yılı için artış oranı 10,4% bazında oldu.  Muaf ihracat rakamı  ise 9 milyar 466 milyon dolar oldu.  2014 yılında   157 milyar dolar iken   2017 yılında   156 milyar 782 milyon  olarak gerçekleşti. Cari açık yıl sonu itibariyle  75 milyar dolar gibi görülüyor.  Milli gelirimiz dolar bazında kaybetti. Türk lirasının alım gücü dolar karşısında  son iki yılda 2 kat zayıfladı. 

 Dış ticaret hacmi  2016 yılında    341 milyar 147 milyon dolar iken   2017 tahmini rakam   385 milyar bazında olacaktır.

Ülke olarak enflasyon oranlarının aşağısında  maliyet ve fiyat artışlarıyla nominal büyüme sağlanmıştır.

         2018 yılı için dış ticaret hacminde 450 milyar dolar ve ihracat rakamında 200 milyar doların üzerinde gerçekleşirse büyük bir nefes alabiliriz. Faiz ve enflasyon oranlarını aşağı yönde tutarak kur farklarına hedef olmadan bir politika izlenmelidir. Üreterek büyüme hedef alınmalıdır. Taşıma suyuyla değirmen dönmez.

         Hedef üretmek ,  satmak , döviz getirmek , yeni yatırımlar sunmak , istihdam oluşturmak ve tüketim artışı sağlamak .Değirmenin çarkı  sadece bunlarla kesintisiz döner.  Neydi slogan ‘Herkes konuşur, sadece Yusuf UZUN gerçekleri yazar’.

 YUSUF UZUN

İSTKOP GENEL BAŞKANI 

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *