YSK   31 Mart İBB seçimlerine yönelik skandal niteliğinde bir karar verdi. İBB seçimlerini  23 Haziran 2019 tarihinde yeniden tekrarlama kararına imza attı. Yani, sizin anlayacağınız  kazanılan bir seçimi iptal etti. Geçmişi skandallarla dolu olan YSK  , yeni bir skandala daha ev sahipliği etti. Aynı YSK  2014 yerel seçimlerinde  ,gece saat 03.00 ‘te kazanan Mansur Yavaş demiş; daha sonra saat 05.00 ‘de Melih Gökçek’i kazanan olarak Ankara’da ilan etmişti. Kısacası bu kurumda ipin ucu kimin elinde belli değil. Bu kurum ,insanların demokrasiye olan inancını iyiden iyiye sekteye uğratmıştır. Kanunları ve halk iradesini hiçe saydı/saymaya devam ediyor. Çifte standart ve çelişkili kararlarıyla ülkeyi kaosun eşiğine getirdi. Anti demokratik kararlara imza attı. Seçmen iradesine ipotek koydu .Hiç bir sosyal demokrat bu ülkede böyle bir haksızlığı yapmadı. Bu işleri kendilerince haklı gerekçe yaratarak yapanlar, sözde Müslümanlık kisvesinden de zinhar kimseye ödün vermezler. Bu mudur itikat?

YSK yargısız infaz yaptı. Aynı zarfın içerisindeki 4 oyun  3.geçerli , 1 oyu geçersiz sayarak hukuk kurallarını ayaklar altına aldı. Yasaları çiğnedi.  İptal kararı YSK’nın şanına ve itibarına yakışmadı. Eğer böyle zorla seçim alınacak ise, açık oy gizli tasnif yapın ;olsun bitsin. YSK  halkın güvenini tamamen  kaybetti. YSK milyonların nefretini  kazandı. YSK partizanlık yaparak tarafını belli etti. YSK’nın tutum ve davranışı demokrasiye zarar üstüne zarar verdi. Muhalefetin gücüne güç kattıklarını asla hesap etmediler. Seçim olacak, bakalım sonuçta neler olacak. Bekleyelim görelim. Bu YSK ,muhalefet partilerinin başvurularını ret ederek , siyasal hükümetin adeta savunucusu oldu. Mühürsüz oyları geçerli sayarak  gerçek yüzünü  ve dişlerini gösterdi.

YSK , Cumhur ittifakının siyasi saldırılarına ve baskılarına karşı etkisiz kaldı. Siyasi güç karşısında boyun eğdi. Mübarek bir  ay içerisinde emsali ve benzeri olmayan bir kul hakkı yiyerek iftar etti. Milyonların vebalini ve kinini aldılar. YSK üyeleri vicdanlarına mağlup oldular. Bu hukuk dışı kararları yarın çocuklarına anlatamazlar. Hesap veremezler. Mezara karar ızdırap içerisinde giderler.

Koltuk meselesini ülke meselesi haline getirmek,  kimseye fayda sağlamaz. Dostlar üzülür, düşmanlar sevinir. Kaos olur, kavga olur, kargaşa olur. Kısacası çok sevdiğiniz ve hayran olduğunuz Ortadoğu ülkelerinden bir farkınız kalmaz.

Oruç ayında bile kin , nefret, hırs ve küfürler zirveye koşuyor. Dünya ve makam hırsı gözlerinizi bürümüş. Allah doyursun…

 İBB  çeşitli şirketlerinden  25 yıldır yandaş şirketlere, vakıflara, fonlara, okullara, spor salonlarına ve derneklere para aktarmak  hak görüldü.

İstanbul halkı geçim derdine düşerken, nema peşinde koşmak duyarsızlıktır. Fabrikalar kapanıyor. Enflasyon artıyor. Borçlar çoğalıyor. Finans maliyetleri artıyor. Faizler yükseliyor. Üretim maliyetleri artıyor. Üretim düşüyor. İşsizlik her ay yükseliyor.   Döviz sürekli artıyor. Milli gelir dolar bazında kaybediyor. Ekonomik kriz ülkeyi alev-alev sardı. Ekonomi kartelleşti. Finans sektörü lobilere teslim edildi. Yaşam şartları ağırlaştı. Halkın alım gücü düştü. Böylesine bir ortamda seçime tekrar gitmek siyasal iktidara fayda sağlamayacak. Bunu beraber göreceğiz. Kaybetmek onlar adına mukadder sayılır. İşinden ve ekmeğinden olan bir aile Cumhur ittifakına oy vermez. 23 Haziran günü  Cumhuru ittifakının  sandıktan başarılı çıkması çok zordur. Demokrasiye güvenen ve inananlar galip gelecektir. Haksızlık edenlerin hesaplarına karşı, Allah’ın hesabı baskın çıkacaktır. Demokrasiye sahip çıkanlar başarılı olacaktır. 

Ak Partinin ekonomik politikaları  iflas etmiş. Devletin kurumlarının içerisi boşaltılmış. Parti bayrağı sallayanlar baş tacı yapılmış. Ak Parti Anavatan Partisinin  durumuna düşmüştür. Her geçen gün içten içe erimekte. Bunların kendilerine verdiği zararı ;hiç kimse vermedi. İlerde suçlu arayarak ,suç bastırmaya çalışsalar da ;bu ancak beyhude kalacaktır. Kabül etmeleri zor belki ancak, üzerine sürekli artı koyan bir CHP ve sosyal demokrat düşünce inkişaf etmeye devam etmektedir.