Türk toplumu Selçuklu ve Osmanlı tarihinden elde ettiği bir çok özellikten yoksun olarak 21. yüzyılda yoluna devam etmektedir. Selçuklu ve Osmanlı tarihinin üzerinde önem verdiği beşeri ilişkiler , toplum ve cemiyet kavramı özellikleri yünümüzde batı kültüre karşı önemini kaybetmektedir. Toplum içerisinde ayıp ve çirkin kabul edilen şeylerin normal bir hale dönüşmesi son derece vahimdir. Günümüzde toplum ve cemiyetlerin örf, adet , ahlak , haya ve edeple alakalı bir sınav halindedir. Önder ve reis olarak makam ve mevkiye gelen bir çok kişilerin hal , hareket , davranış ve sözleri ahlak ve haya kavramından yoksundur. Bir çok idareci ve yöneticilerin konuşmalarına bakıldığında haya duygusunu kaybetmiş , ahlak vasıflarını terk etmiş bir şekilde davranış sergilemektedirler. Hangi çağda ve yerde olursa olsun toplumda en önemli konu cemiyetin sosyal ve ekonomik durumunu ahlakla bütünleştirmek ve tüm topluma yaymaktır. Bu konu güvenliğin az olduğu , ulaşım araç ve gereçlerin sınırlı olduğu, haberleşmenin yetersiz olduğu dönemlerde büsbütün olarak yaşanmaktaydı. Bu sınırlı imkanlar ve koşullar altında insanlara yurt sevgisi , onu koruma ve kollama , sanatı , ticareti , kültürü , mesleki eğitim çalışmaları büyük önem verilmiştir. Bu özellikler toplumla entegre bir şekilde idare edilmiştir. Anadolu’ya Türklerin yerleşmesiyle çevre ,din , iklim ve yaşam koşulları insanları yeniliğe itmiştir. Toplumu dizayn etme ve yardımlaşma, sosyo-ekonomik dengelerin kurmak için ve kendilerini tanıtmak için ahilik sistemini kurmuşlardır. İmamlık , önderlik , Reislik liderlik gibi bir çok kavram o dönemlerde önem arz etmektedir. Türk toplunun yapısal en göze çarpan ve yaygın özellikleridir. AHİLİK TEŞKİLATI topluma faydalı insan, olgun insan , lider insan , yurt sever insan, hayır sever insan iyilik sever insan , dürüst insan ,olgun insan, güvenilir insan , yetiştirerek ahlak kavramıyla birlikte sanat , ticaret ve mesleki alanında toplum dizayn edilmiştir. İlerlemenin ve kalkınmanın önünü açan en belirgin özellik; ahilik sistemidir. Anadolu kültürünün gelişmesine ve yayılmasına öncülük etmiştir. Tokat, Kayseri ,Sivas , Kırşehir, Yozgat ,Konya ve Ankara çevresinde yaygın olarak görülen bu insanlık modelinden maalesef, günümüz siyasetçileri hiç ders almamıştır. Ahlakla sanatı ve onun kollarını, dallarını yoğurarak kişinin ruhunda, etinde ,kemiğinde özümlemiş bir kurum olan bu ahilik, Türkler dışında hiç bir ulusta yoktur. Acaba okudukları eğitim modeli onlara, küfür , edepsizlik , aşağılamak , hakaret ,tahkir ve ahlak dışı şeylerimi öğretiyor merak ediyorum? Ne bu şiddet ve celal; anlamak mümkün değildir. Eline mikrofonu alan, ahlakını ve hayasını kaybediyor. Topluma örnek model ve davranış sergilenmesi gerekirken ; kötü emsal teşkil edilmektedir. Bazen aklıma şu soru geliyor ‘’ acaba kürsiye çıkarken alkol mü alıyorsunuz’’. ? Birçok siyasetçi mecliste şov yapıyor.Bunların içi başka dışı başka... Toplum huzurundaki insanlar güçlü ve üstün durumdayken affetmeyi, öfkeliyken , yumuşak davranmayı, düşmana iyilik etmeyi , kendilerine muhtaç iken başkasını düşünmeyi bilmelidir. Siyasetçi Muhanet olmamalıdır... Günümüz idarecileri ahi insan olmalıdır. Ahlak ve haya duygusunu hangi koşulda olursa olsun asla terk etmemelidir. Bu gün T. B.M.M ‘da görevli tüm vekiller, meclis çatısında ahilik dersi almalıdır. Kendileri için gereklidir ve elzemdir. Meclis çatısı altında ahi insan olarak davranış sergilemelidir. Bu derse katılmayanlar Mecliste kınanmalıdır. Meclis çatısı altında yapılan küfür , tahkir , hakaret içerikli sözler sosyal medya üzerinden servis yapılması ayrı bir skandaldır. Tabi buda kendi rezilliklerini ifşa etmenin bir yoludur. Toplum içerisinde ahlak ve haya kavramını kaldırırsanız çıplak bir erkek ve dişiden farkı yoktur. Yeter artı edep yahu diyorum. Yusuf uzun (Ekonomist)