TOPLUMSAL AYAKLANMALAR VE ÇÖKÜŞ
TOPLUMSAL AYAKLANMALAR VE ÇÖKÜŞ
Kapitalist düzen toplumsal refahı ve huzuru yeterince sağlayamıyor. Bu düzen insan fıtratına ters. Bu sistem de acımak ve merhamet yok. Güçlü olan zayıfı eziyor ve yok ediyor. Emperyalist düzen adaletsizliğe, eşitsizliğe ,yolsuzluklara ve hukuksuzluklara yol açıyor. Para için her yol mübah. Kimi zaman çıkarları için oluk oluk kan aksa da umurlarında değil. Dünyayı kaosa sokan işte bu düzen. Ve fakat her zulme son veren bir Musa elbet çıkıyor. Allah geciktirir fakat ihmal etmez. Bu düzen çevreyi , doğayı ve insanlığı bataklığa sürükleyen bir yapıdır. Maddeyi öne çıkaran arızalı bir sistemdir. Sermaye güçleriyle yürütülen imtiyazlı özelliğe sahip bir model. Zengini sınırsız kollayan, işçiyi köleleştiren ve sömürgeci bir zihniyet. Dünyanın tüm nimetlerini sömüren belki de bin aile hep bu sistemle tek kale oynuyorlar. Gol atan hep onlar.
21 . yüzyılda iletişim araçlarının ve sosyal medya ağlarının insanların yaşamına girmesiyle büyük bir değişim yaşanmakta.. Teknolojik gelişmeler ülkelerin sanayi ve savunma hedeflerini hızlandırdı. Bu değişime ayak uydurmayanın hiç şansı yok.
Türkiye’de 2020 yılında en zengin 100 kişinin serveti 100 milyar 400 milyon dolara çıktı.2020 yılında yaklaşık GSYH 700 milyar dolar bekleniyor. Kişi başına düşen milli gelir payı yaklaşık 8.000 dolar olurken eşitlikten bahsetmek rasyonel olamaz. 100 kişinin servetinin toplamı devletin merkez bankasının döviz rezervlerinden daha fazla .
Devletleri zenginler yönetir, kanunlar ve teklifler onların istediği doğrultuda düzenlenir. Emperyalist düzen zenginlerin omurgası sayılır.
Dünyanın en zengin 500 kişisinin servetleri, 2020 yılında toplam 7,6 trilyon dolara ulaşmıştı. 2153 milyarderin toplam serveti 4,6 milyar kişiden daha fazla olduğu bir düzende refah ve huzur olamaz. 2153 kişi dünya servetinin %60 elinde bulunduruyor. En zengin 26 kişinin toplam serveti dünya nüfusunun servetinin yarısına eşit oluyor.
Küresel adaletsizlik ve eşitsizlik her yıl sınırsız artıyor. Eşitsiz gelir dağılımı küresel yoksulluğu ve politik protestoları ortaya çıkarıyor.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de zengin ve fakir arasında büyük fark ve uçurum olduğu kesindir. Büyük servet sahipleri ve güçlü devletler küresel çatışmaları, protestoları , ayrışmaları , kaosları ve şiddetleri tetikliyor.
21, yüzyılda kin ve nefret politikaları , din , dil ve ırk ayrımları ,kişisel hırslar ,anti demokratik davranışlar, hukuksuzluklar , yolsuzluklar ve politik paradokslar tehlikeli boyuta geldi. Toplumsal hoşnutsuzluk ve evrensel yoksulluk çözüm bekleyen temel bir meseledir. Ufak kıvılcımlar büyük yıkımları ve tahribatları ortaya çıkarır. Siyasal baskılar ve anti demokratik uygulamalar ezilenleri ve mağdurları gruplaştıran ve kutuplaştıran hatalı paradigmalardır. Dünyanın bir çok ülkesinde çatışmalar ve kaoslar artıyor.
Eden bulur veya bumerang ...Adını siz koyun.
Silaha harcanan trilyon dolarların , insanlığa hizmet için kullanıldığını bir düşünün.
Dünyayı yönetenler, hak , hukuk, adalet ,eşitlik ahlak ,temel yaşam hakları ,özgürlük ve demokrasi gibi evrensel normlara sahip çıkmadıkları takdirde; insanlık büyük felaketlere ve küresel savaşlara gebe olacaktır.
Küresel güç odakları sosyal patlamayı ve vandalizmi körükleyen yapılardır.
Siyasal güç ve parayla her şeyi yapacaklarına inanan kişiler, toplumsal ayaklanmalar karşısında başarılı olamaz. Dünyanın en süper gücü dahi olsanız, netice hüsran olur. 21. yüzyılda ABD kongre binasının işgal edilmesi, tarihe not olarak geçmiştir. Toplumsal direniş her türlü düzeni bozar. Kazanan halk, kaybeden para ve güçtür.
BİR CEVAP YAZ