03 Kasım 2021, 5:42: tarihinde eklendi

MEMLEKETTE AHVAL VE ŞERAİT

MEMLEKETTE AHVAL VE ŞERAİT

MEMLEKETTE AHVAL VE ŞERAİT

 Cumhuriyetin  98. yıl dönümü  tüm yurdumuzda coşkuyla kutlandı. 29 Ekim Cuma günü millet meydanlara akın etti. Büyükşehirlerde izdiham yaşandı. Belediyeler büyük çapta etkinlikler düzenledi.

Cumhuriyete  ve demokrasiye düşman olan siyasi cepheler ve dini gruplar ortalıkta yoktu. Cumhuriyetçiler ve cumhuriyetçi görünmek zorunda kalanlar da bu kutlu günü kutladı. Saltanat hayranları ve tek adam  taraftarlarında sevinç ve mutluk çok görülmedi. Milletten korkmasalar ve çekinmeseler hiç kutlama bile yapmayacaklar. Her fırsatta cumhuriyetin altını oymaya ve yıkmaya çalışıyorlar. Dilleri başka söylüyor, kalpleri başka telden çalışıyor.

Sorsanız ,  kendilerinden dürüstü yok...

Atatürk: ‘’Benim naciz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır’’ sözü cumhuriyete düşmanlık duyanlara verilecek en güzel cevaptır. Cumhuriyeti,  İngilizlere sırtını dayayanlar değil, millete sırtını dayayanlar kurmuştur.

Kurtuluş savaşında milli mücadelenin karşında olan zıt gruplar;  günümüzde cumhuriyet, demokrasi düşmanlığı ve ucube sistemin baş rol aktörleridir.

Zekat toplayarak, medreselerde yatarak istiklal ve istikbal sağlanamaz. Bağımsızlık ilelebet   sürdürülemez. İlim ve bilim üretilemez. İletişim ve savunma teknolojisi elde edilemez. İktisadi başarı ve siyasal başarı temin edilemez .

Hepimizin asli görevi  , her  ahval ve şerait içinde dahi, vazifemiz, Türk istiklal ve cumhuriyetini korumaktır.

Kişisel olarak Gazi Mustafa  Kemal Atatürk’ü sevmeye bilirsiniz. Ancak kurduğu devlete ve cumhuriyete  bari sahip çıkınız. Sinsi plan ve senaryolar ile yıkmayın.

ÜLKEDDE AHVAL VE ŞERAİT PERİŞAN.

Türk milleti referandum süreciyle birlikte aldatıldı ve  yanıldı. Bu ucube başkanlık  sistem;  cumhuriyete, demokrasi ve yargıya vurulan en büyük darbedir. Sakat ve arızalı bir yönetim modelidir. Otoriter bir yapı. Çoğulculuğu ret eden , tekelci ve tek adam rejimidir.

Eskiden millet güvendi , oy verdi.

Peki şimdi?

Milleti unuttular , kendi nefislerine hizmete giriştiler. Eskiden birbirlerine saygı duyuyorlardı, Koltuk derdinde değillerdi, et ve tırnak gibilerdi. Peki şimdi böyle mi ?

Her şey değişti .Ellerinde sabun; birbirlerinin altını oymakla meşguller.

Milletten, hizmetten koptular...

Tarih bizler için en büyük işaret ve ders alma rehberi. Mekke’nin fethi malumdur. Cahiliye döneminde Mekkeli müşrikler helvadan putlar yapar ve onlara taparlardı. Aç kaldıklarında ise onları afiyetle yerlerdi. Yani inandığımız demokrasiyi bugün yemeye çalışıyoruz.

Kabe’de  lat , menat , uzza ve hubel’in düştüğü duruma ;  yargı yasama , yürütme ve demokrasi düştü. Putların düştüğü duruma  demokrasimiz düştü.

 Bu nokta konunun özeti. İnsanoğlunun kendi menfaati ve çıkarı için, bu dünyada yapamayacağı hiçbir şey yok. Şu an içerisinde bulunduğumuz devir de çok sayıda soyut putlar var. Kabe’deki putları deviren eller gibi; bu devirde ki ortaya çıkan şöhret , makam, mevki, ihtiras , bireysellik, ırkçılık, mezhepçilik ve kimlikçilik putlarını yıkacak yiğit insanlar gerekli. Hubel’i yok eden Hz.Ali gibi  insanların olması gerekir.

Emir edepten üstündür sözünün tartışılması gereken bir dönemdeyiz. Yönetimler toplumun faydasına ve hayrına yönelik ise emre itaat edilir.. Kişisel ve menfaate yönelik ise, edepli olmak zorunda kalınmaz. Koyun  gibi uysal olunmaz. Virgül gibi eğilmez.

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *