KIRIK KALPLER ARTIYOR
Bir tarafta Başkan Recep Tayyip Erdoğan ,teşkilatlara mesaj üzerine mesaj yollayarak bu hususa dikkat çekiyor. ‘’Kırık kalpleri düzeltin, gönül köprüsünü tekrar onarın’’ diyor. Kim dinliyor ? Teşkilatlar başka boyutta.
Gözlerini menfaat bürümüş öyle yağcılar var ki, hem ayet okuyor hem de iftira atıyor. Dürüst görünüyor, yalan konuşuyor. Ahlak dersi veriyor, rakibini aşağılıyor. Milyonların gözünün içine bakarak yalan bezirganlığı yapılıyor. Yıllarca Ak Partiye oy verenlere de hakaret edip ,aşağılayarak habire oy kaybettiriyorlar. Genel merkez yönetimide bakıyoruz.Dikkate değer bir isim ben göremiyorum. Mahir Ünal , Rahmetli Erol Olçak kendisini partiye getirmeden önce , Başkan Erdoğan hakkında neler-neler diyordu. Kimse bunu inkar etmesin.
Seçimleri kazanmak için iftira, yalan , kumpas , şantaj, karalama ve hakaret caiz sayılıyor. Troller ahlak , edep ve haya tanımıyor. Milli iradeye ve kul haklarına riayet etmiyorlar.
Üzülerek ifade etmek isterim ki, siyaset mekanizması ve kültürü ülkemizde tam olarak demokratik hak ve kurallara göre işlemiyor. Siyasetçiler edep , ahlak , davranış modunu sıfırlayınca ;maalesef çamurlaştılar . İnsanları birbirine hasım , düşman ettiler, komşuyu komşuya yan gözle bakar hale dönüştürdüler. Milleti ,fırkalar , mezhepler ırklar , cemiyetler , müesseseler , ayrımcı , bölücü ve ötekileştirme hareketleri ile bloklaştırdılar. Milletin eskiden oy verdiği AK Parti nerde şimdi? .
İnsanlar Anadolu'nun bir çok köylerinde , kasabalarında ,kahvelerinde ve bakkallarında ayrılmış durumda. Herkes karşısındakini ,dinlemek için değil ,kavga etmek için hazır kıta bekler oldu. Siyaseti kavgacı bir hale dönüştürdüler. Bizim milletiz ile orta doğu milletleri arasındaki fark bu idi; maalesef geldiğimiz nokta içler acısı bir durumdur. Her önüne gelen diğerine hain sıfatını ve damgasını vurmaya başladı . Tahammülsüzlük , gurur , nefret ve kibir ülkemizde hızla artıyor. Siyasi hırs en üst seviyede. Nefret tırmanıyor. Fişlemeler ve had bildirmeler, üst perdeden ifşa ediliyor. Kendisi gibi düşünmeyen kişiler linç ediliyor. Allah doğruların yanındadır.
Entelektüel ve aydın diye geçinen kişiler, çoban kadar dahi evrensel düşünemez hale gelmiştir. Mübarek oruç ayında şeytanın dahi zincire vurulduğu ayda, siyasiler ve yandaşlar azgınlaşıyor / Azrailleşiyor . Vicdansızlık çoğalıyor. Gönüller kırılıyor.
Birileri İstanbul için seferberlik ilan ediyor. Hangi vekil hangi vatandaşın yarasına merhem? Birleri İstanbul’da karargah kuruyor. 23 Haziran savaş hali değildir. Sıradan bir seçim günüdür. İstanbul halkının iradesi kimsenin keyfine hizmet etmez.
Kendi öz doğduğum yerde dahi durum vahimdir. Bir kişi dara düşse herkes yardıma giderdi. Şimdi kendi görüşünden ve partisinden değilse itibar edilmez bir duruma geldi.
Bizlerin Mevlana'dan , Said Nursi'den , Şeyh Edebali'den , İmamı Gazali'den , İmamı Şafi’den , İmamı Hanife'den , Yunuslardan , Aşık Veysellerden , Mehmet Akiflerden öğrendiğimiz ders bu mudur?
Vatan ,Millet ve Din aşkı neden hırsa dönüşüyor. Bu 3 şeyin etrafında bir olmamız gerekirken, birbirimizi neden hainlik ile suçluyoruz. Bizim bizden başka dostumuzun olmadığını çok iyi bilmemiz gerekir. Bizim düşmanımız sadece küfür milletidir. Bu topraklarda yaşayan bir küfür milleti hiç olmadı ve olmayacakta.
Gelin bir olalım, tanış olalım ,
Sevelim , sayalım ,
Arkadaş olalım , Gardaş olalım
Dost olalım
Bizler birbirimizi sevmedikçe gerçek kamil Müslüman olamayız
BİR CEVAP YAZ