Millet gerçekleri göremedi. Olanı ve biteni tam anlayamadı. Doğruları ve yanlışları fark edemedi. Cumhuriyet değerleri sandığa gömüldü. Demokrasi fiili olarak kaldırıldı. Demokratik kazanımlar bitirildi. Türkiye 16 Nisan 2017 referandumuyla parlamenter sistemi oyladı ve kaldırdı. Siyasi parti liderleri üzerinden demagoji yapılarak; gerçek maksada ulaşıldı. 24 Haziran seçimleriyle tamamen tek partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçildi. Türkiye seçmeni bu iki seçimle tarihi bir hataya düşmüştür. Her şey tek kişiye bağlanmıştır. Burada sorulacak soru şu :Acaba Türk Halkı buna hazır mıydı ? Seçmenler  kendi elleriyle ‘’ EVET’’ dedikleri  sistemin derin sancılarını çekiyor şimdi.  Ülkemiz ağır bedel  ödüyor.  Öyle bir vakte doğru gidiyoruz  ki, yazmak , araştırmak , konuşmak , eleştirmek, sorgulamak  kahramanlık meselesi  olacak. İyiye doğru gitmediğimiz kesin ve mutlak bir durumdur. Kin , hırs ve nefret söylemi tırmanıyor. Troller ve paralı lejyonerler her an tetikte. Kendilerini pisliklerden korumak adına ;başka pisliklere tutunmak ne derece doğrudur? Nasıl ki, muhbirlerin güvenilirliği her zaman sorgulanır ise, trollerinde toplumdaki yeri her zaman sorgulanır. Bunlar bu toplumda ne kadar hatırlı ve güvenilirdir? Bu durumlarda milleti daha çok gerdi. Bu troller de; oy kaybının yegane kaynağı olacak. Ayrışma ve gruplaşma yükseliyor.  Ülkemiz  din , ırk ,mezhep ve cemaat çatışmalarının göbeği olan ortadoğu ülkelerine dönüyor. Yıllarca kınadığımız ülkelerin konumuna yaklaşıyoruz.

Seçimlere sayılı günler kalırken, toplumsal gerilim gözlerden kaçmıyor. Siyasi parti liderlerinin ağızlarından dökülen sözler diken gibi milleti içten içe parçalıyor. Rövanşist her hareket milleti bezdirdi.

 31 Mart yerel seçimlerine  ‘’beka, idam ,bedel ödetmek, hainlik, iftira, alçaklık, tehdit, çamur , çukur, çöp, sahtekarlık, millilik, tank palet, illet, zillet, varlık kuyruğu, poşet, kriz, papaz, ezan, berat belgesi ve  mahşerde hesap gibi sözler damga vurdu.

Artık kazanmak için her yol mubah görülüyor. Kanun ,kural ,edep ve ahlak devre dışı kaldı. Yargı kararlarına dahi uyulmuyor. Adaylar yargısız infaz ediliyor. Linç kampanyası yürütülüyor.  Tek tip haberler ve talimatlar televizyon kanallarına yağıyor. Seçmenlerin yarısı hainlikle itham ediliyor.

Milletimiz korkuya ve paniğe sevk ediliyor. Darbecilere ve pkk liderlerine idam getirilmezken , siyasi parti liderine karşı idam istemek hangi akla   hizmet etmektir. Toplumu sokağa çağırmak veya dökmek kime fayda sağlar. Bu sorumsuzluk düşmanların ekmeğine  sadece yağ sürmektir.

Emine Erdoğan ayrı bir dünyada yaşıyor. Bir saçma açıklama yapıldı. Hiç yakıştıramadım. Ülkemizde halifelik ne zaman ilan edildi acaba ? Dünyayı kurtarmaya çalışıyorsun.  Hangi siyasi ve ekonomik güçle bunu yapıyorsun ? Askeri gücün nedir?  Sizler farkında değilsiniz de, millet acından ölüyor. Yanımızda  hangi Müslüman ülkeler var ? Türkiye’nin etrafı düşmanlarla çevrilmiş.  Vakit cihan devleti olma vakti değildir. Ülkeyi kurtarma dönemidir. 450 milyar dolar dış borç ve ekonomik  krizle dünya yönetilmez. Hikayemiz devekuşu ile filin güreşmesine benziyor. Aç tavuk ambarda darı görürmüş. Milletin karnı aç  Millet düşlerinde tanzim kuyruğu sayıklıyor. 

Emine Erdoğan ‘Yeryüzünde halife olmanın sorumluluğunu taşıyoruz ‘’ diyor. Sanırım Erdoğan Halife oluyor. Sizde muhterem eşi olarak sorumluluk duyuyorsunuz.  Heyhat nerede o  güzel günler.

Asrı saadet dönemiyle Ak Parti dönemini karşılaştırırsak irapta  mahalli bile olmaz. Asrı saadet dönemi altın bir çağdır. Toplumsal yaşam modeli ekonomik ,sosyal , siyasal ve ahlak düzeni kuran ve sünnete göre dizayn edilmiştir. Siyasal partilerin dizenleri halifeliğin çizgisine asla uymaz. Siyasi partiler şerri kurallarına göre hareket etmezler. Hz. Muhammed haram yemez, faiz almaz, hırsızlık yapmaz, rüşvet almaz, yolsuzluk yapmaz ve güzel ahlak sahibiydi. Malı , mülkü, villası,  gemileri ve dev servetleri yoktu. .Dört halifede böyle yaşardı. Bizler onların ellerine su dahi dökemeyiz. Aciz kullarız.   Güneşle yıldızı birbirine karıştırmamak gerekir.  Halifelik hayali kurmadan önce dini yaşamak gerekir. Böylece halifelik kendiliğinden inşa olur.