Son günlerde siyasilerin ağızlarından çıkanlar kabul edilir gibi değil.. O kadar ağır ithamlar yapılıyor ki,  şok olmamak elde değil. Partisine oy vermeyen  kitleyi hain , terörist ,münafık, pkk  ve fetö damgasını vuruyor. Yıllarca partilerine oy veren insanlar bu gün hainlikle suçlanıyor. Vatandaşın tercih hakkına saygı duyulmuyor.  Tehdit , baskı  ve korkuyla  politika izleniyor. Rakiplerine oy veren seçmenlere ağır ifadeler ve sözler sarf ediliyor. Sosyal medyada rakip  taraf ,  resmen çete gibi algılanıyor. 

Fakirlik , yoksulluk ve garibanlık ayıp sayılıyor. Sn. Erdoğan’ın ağızından çıkan GARİBANIN BİRİ  ifadesi halkı derinden yaralamıştır Bu ifadeyi yazanlar ve Erdoğan’ın eline uzatanlar hiç mi utanmadılar acaba ?  Şimdi garibanlık ayıp ve hor görülüyor. Bu ülkenin   80% gariban ve fakir  halktır. Sefillik ve yoksulluk içerisinde yaşıyor. Bu gariban halkın  dedeleri ,  babaları , neneleri  kurtuluş savaşında vatan için şehit oldu.  Bir çok fakir yoksul ve gariban  gazi oldu.  Bu halk gariban ve öksüz olarak büyüdü.  Garibanların yemeğe ekmeği ve giymeye elbiseni bile yoktu. Yedi düvele karşı Çanakkale, Sakarya, Dumlupınar’da   çarpışanlar fakir ve gariban halktı. Cepheye erzak ve mermi taşıyan gariban  azimli nenelerdi.  Milli mücadeleye katılan çarıklı ve çizmeli dedeler ve nenelerdi.

Unutmayız ki, bugün  hayatta yaşıyorsanız;  garibanlara borçlusunuz. Köylüye , çiftçiye,  işçiye, memura, esnafa ve emekliye vefa borçlusunuz.  17  yıllık iktidarın zevkini ve keyfini yine fakir ve garibanlara borçlusunuz. Gariban diye milli  görüş mensupları  ve vatanseverler 17 yıl boyunca dışlandı.  Gariban olarak büyüdüler ve okudular. Onurlu ve şereflice dik durdular.   Ancak hiç biri önemli görevlere getirilmedi.  Güvendiğiniz ve atadığınız kimseler , çürük çıktı. Devlete hainlik ettiler. Düşmanlarla işbirliği ettiler. Ülkeyi sattılar.

 Garibanlık bu ülkede suç mudur.?  Fakirlik bu ülkede ayıp mıdır.?

Olsun be aldırma , yaradan vardır …

Sanma ki zalimin ettiği kardır….

Mazlunun ahı indirir şahı….

Her şeyin bir vakti vardır. 

15 temmuz darbesinde tankların önüne siper olanlar ; gariban , fakir yoksul , işçi, çiftçi, emekli, esnaf, memur halktı. Bu garibanların hiç biri dağlara ve sığınaklara kaçmadı. Tankların gücüne karşı garibanın gücü ortaya çıktı. Darbeye karşı ilk sokağa çıkanlar garibanlardı. Şehitler ve gaziler yine fakir ve gariban halktı. Askerlik yapanların ve şehit olanların bir çoğu garibanlar ve fakirler. Terör örgütlerine karşı mücadele edenler fakir ve gariban askerlerdir.

Bu ülkede  gariban tarlada, bağda ,bahçede çalışır.  Garibanlar rızkından keser , vergisini  öder.   İktidar zenginine af çıkar ve ödemez. Garibanlar taşeron işçi olarak köle gibi çalışır. Övündüğünüz üst tabaka kul , komşu ve garibanın hakkını gasp eder. İftihar ettiğiniz üst   tabaka, dev konutlar, avm’ler, arsalar ve haksız ihaleler alır. Cadde ve sokaklar otopark için parsel  parsel peşkeş  çekilir.  Gariban bedelini öder.  Yol yapılır, yandaş şirket ihale alır. Gariban vatandaş ise büyük trafik cezası öder. Köprü yapılır, özel hesap yapılır. Garibanlar haraç gibi  geçiş parası öder. Kaçak elektrik cezasını garibanlar öder. En ağır işlerde garibanlar çalışır. Her zaman itilip kakılanlar garibanlar olur. Ezilen yoksul garibanlar olur. Sefayı tosuncuklar , harunlar, karunlar  ve   hırsızlar sürer. Cefayı ve çileyi gariban çeker. Hırsızlığa karşı Hile -i şeriyye deliller bulunur. Haramları helal yapmak için keyfiyete  göre satılık hoca bulunur. Yönetici ve idarecilerin keyfine ve isteğine göre dini uydurma fetvalar verilir. Dini kullanmak için şarlatan hocalar ekranlarda boy gösterir. Dönek hocalar, şehit ve gaziler programlarından milyonları götürür. Şehit ve gazileri  sömürür. Kul,  komşu ve yetim hakkını yiyen siyasilerin kuyrukçuluğunu yapar. Allah’ın ayetlerini ucuza satarlar.  Adları Ömer’dir ama Hz. Ömer’in adaletinden ve asaletinden   eser yoktur.

Gariban milletin ve devletin tırnaklarıyla kurduğu kurum ve kuruluşları, paydaşları satıldı. Hatırlayalım garibanın Soma faciasında  söylediği sözü. Çizmelerimi çıkarayım mı ? Sedye kirlenmesin . İşte garibanın gerçek yüzü budur.  Bu duruş  ve asalet sayesinde asırlar boyu Türk milleti özünden bir şey kaybetmedi.

Deli Hüseyin 30 yıl okur,  molla  Hüseyin olur.  Fakat terk ettiği gariban ailesini tanıyamaz. Köyün camisine imam olan fakir oğlunu bile kendi evinde tanımaz. Şimdiki Erdoğan ,30 yıl önce tanıdığımız Erdoğan değil. Ezilenlerin sesi , garibanların  hür sesi olan Erdoğan değil. Zenginlerle , holdinglerle işbirliği yaparak değişen bir Erdoğan profili. Son günlerde çok değiştin dostum. Seni tanıyamaz haldeyiz. Sevgiden bir eser kalmadı dostum. Sevgiler el oldu dostum.

Garibanların Allah katında öyle yeri vardır ki  ,  Habib Baba hikayesinde olduğu gibi. ‘’ Sen asıl alemlerin Rabbi’ne kendini sevdirmeye bak! O seni sevince, sırtını bile sultan Murat’a keselettirir.