EŞKIYA ÜLKEYE HÜKÜMDAR OLURSA !!
ATV ekranlarında izlediğimiz “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olamaz” dizisi gerçek oldu. Yıllardır millete kan kusturan Taliban Afganistan yönetimini ele geçirdi.
Dünyanın bir çok ülkesinde huzursuzluk ve savaşlar , dış güçlerin maşası olan kişilerin liderlik hırsı ve yönetimsel unsurlar sebebiyle çıkıyor. Ülkelerin sosyo-ekonomik yapısına göre din, dil ve ırk ayrımı olarak zuhur ediyor. Tüm örgütlerin ve illegal yapıların temel dayanağı milli ve dini değerleri kendi hedef ve amaçları doğrultusunda kullanması. Yoksul ve gariban halklar en büyük taraftarları.
Savaş yorgunu Afganistan...
Urban bölgelerinde ve cehaletin etkili olduğu kesimlerde taraftar kitlesi fazlalaşıyor. İlimden ve bilimden yoksun olan kitleler büyük bir potansiyel. Maşalar ve piyonlar için altın değerindeki yoksul ve gariban halklar. Zalimlerin ve çetelerin beslendiği alanlar.
Kim bu Taliban: Kızılderililerden farkı nedir ?
Sarp dağlarda ve inlerde senelerce medeniyetten ve sosyal hayattan habersiz yaşayan kılıksız kıyafetsiz tipler. Dağlarda hayvanlarla yaşayan çağ dışı tipler. Kendilerine göre düzen kuran ve din uyduran cahiller kitlesi. Hanefi mezhebini kendilerine göre yorumlayıp, biraz selefi, biraz vehabi ....
Ehli sünnet olmadıkları kesin. Sözde Müslüman olduklarını zanneden, birbirinin kafasını kesen, çocukları öldüren, gariban kadınları nikahına alan şeref yoksunları. Amaç ve ilkelerine göre fetva veren haysiyetsizler.
Ey eşkıyalar! Bir ailenin babasını öldürüp, çocuğunu esir, karısı cariye almak İslam dininde yoktur. Dağlardaki şerefsizlikleri; din altında masum ve çaresiz kadınlar üzerinden uygulandı.
Haydutlar İslamiyeti temsil edemez. İslamiyet bir tercih meselesidir. Din bir seçimdir. Dinde zorlama yoktur. Davet ve tebliğ vardır. Kafa kesmek yoktur. İnsanların ırksal yaratılışı bir kaderdir.
Afganistan’da doğmak bir kaderdir. Kaderi yaşanmaz hale sokanlar zalimler, çeteler eşkıyalar ve maşalardır. Hayatı zindan edenler medeniyetten nasibini almamış hayvani varlıklar.
Milyonlarca insanı yurdundan ve yuvasından etmek ve çaresiz bırakmak acı bir tablo. Senelerce işkence, idam, öldürme ve baskı altında insanları tutmak. Mallarına el koyulması ve haraç kesmek.
Uyuşturucu üzerinden beslenmek ve milyonlarca insanı zehirlemek.
21. Yüzyılda kadın erkek yollara düştü. Herkes kaçıyor. Uçağın kanadına, tekerine ve gövdesine tutunanlar Müslûman değil midir? İslam dini ile uzaktan ve yakından alakası olmayan Rusya ve Çin size yıllarca neden para ve silah verdi? Şeriat devleti kurmanız için mi size yardım etti; yoksa piyon ve maşa olarak kullanmak için midir?
Eşkıyalar ve haydutlar demokrasi, cumhuriyet, adalet, eşitlik, özgürlük ve insan haklarından asla anlamazlar. Ülke yönetemezler. Refah ve huzuru getiremezler. Çeteler ve mafyalar ; kültür, spor ve sanattan yoksun kişiler. Savaşı severler, öldürmeyi bilirler, kan dökerler. Dünya barışı ve ortak değerleri bilmezler.
Eşkıyalar ve haydutlar makama gelseler bile, O makamda adam olmazlar. O makamı ahıra çevirirler. Yılan kabuğunu değiştirir, ama fıtratını asla değiştirmez.
Şehirlere kurtlar indi. Her yeri teslim aldı. Ülke yobazların eline geçti. Bu eşkıyalardan asla hükümdar olmaz.
Bizler, demokrasiye ve cumhuriyetin değerlerine daha sıkı sarılmalıyız. Birlik ve beraberliğimizi daha güçlendirmeliyiz. Çetelere, mafyalara ve tek adam rejimlerine karşı dik durmalıyız. Adaleti hakim kılmalıyız. Çevreye ve doğaya daha duyarlı olmalıyız. Saçma sapan ümmetçi politikalardan sıyrılıp, yerli ve milli duyguları artırmalıyız. Küresel barışa katkı sağlamalı ve dış ülkelerin meselelerine mesafeli olunmalı. Milli çıkarlarımız öncelik taşımalı. Her yere Türk askeri göndermemeli.
Bizler tüm dünya ülkelerini düzeltecek ve kalkındıracak seviyede değiliz. Her ülke kendi sorununu yönetmeli ve çözmeli. Önce vatan... Önce vatan!
BİR CEVAP YAZ