ERDOĞANİZM PARADOKSU
ERDOĞANİZM PARADOKSU ( !)
Erdoğanizm akımı Türkiye’nin siyasi tarihine adını yazdırdı. Cumhuriyet tarihinin en çok konuşulan ve eleştirilen siyasi lideri olarak anılacak. Son 30 yılın etkin politikaları yönlendiren ve tezgâhlayan lider olarak hafızalarda yer alacak. Türkiye’de ve dünyada hayranları çoğaldı(!). Büyük bir taraftar kitlesine sahip oldu. Çoğu zaman sevildi ve beğenildi. Hatta dünya asrın lideri diye lanse edildi. Kritik görüşmelerde öne çıktı. Şahsına bir çok unvanlar takıldı.
HAK SAVUNUCUSU...!
Erdoğanizm gariban, fakir ve yoksulun savunucusu kurtarıcısı olarak görüldü. Emeğin, eşitliğin ve işçinin haklarını gözetti. Haksızlıklara, yolsuzluklara ve adaletsizliklere karşı direndi. Hizmet anlayışı hak için oldu. Hakkı, adaleti, ve demokrasi ve Cumhuriyet’i savundu. Özgürlüğü dilinden düşürmedi. Kul haklarına riayet etti. Haram yemedi. Orta halli bir aileye aitti. Zengin bir aile değildi. Çevresi de vasattı. Bu vasıflarla ve düşünceler ile siyasette yol aldı. Üst görevlere geldi.
HER SEÇİMDE ZİRVEDE!
Erdoğanizm akımı dalga dalga Ak Parti’nin kuruluşu ile yayıldı. Şahlandı ve yükseldi. Her seçimde devleşti. Muhalefet partilerini ezdi ve öne geçti. Çoğunluğa hakim odu. Her istediğini yaptı. Her alanda hobilerini ve duygularını tatmin ettiler. İhtişamlı ve görkemli bir yaşama sahip oldu. Kendi haremlerini oluşturdular. Saltanat kurdular. Masallarda okudukları ve hayalini kurdukları her fiili yaptılar. Lale devrini yaşadılar.
Erdoğanizm akımı çelişkilerle dolu siyasi bir yaşam hikayesine sahip. Arap saçına dönen bir figür. Anlaşılması ve çözülmesi zor bir karakter. Tezatlar ve zıtlıklar ile dolu bir politik hikâye. Garip tavırlar ve ifadeler. Kibirli sözler. Seçmeni ve seçileni aşağılayan cümleler. Kendinden olmayanı suçlayan abes sözler.
Politik çelişkiler. Bin bir çeşit paradokslar. Erdoğanizm paradoksu hayalprestlik sendromunun tezahürüdür. Mitoman ve psikotek bir karakter , tüm paradoksları ortaya çıkarır. Paradokslar ölmez, yaşar. Masal gibi dilden dile aktarılır. Siyasal paradokslar kişileri ve ülkeyi derinden etkiledi.
SARSILMAZ DOSTLUKLAR(!)
Erdoğanizm paradoksları saymakla bitmez.. Dış politikadaki Erdoğanizm paradoksları akıllara ziyan tezatlarla dolu. ABD ile ilişkiler hem dostluk, hem düşmanlık üzerine bina edilmesi. Geçmişte Kaddafi’yi yalnız bırakması ve şimdi övmesi. Geçmişte Gülen cemaati ile iş birliği yapması ve her isteklerini yerine getirmesi, şimdi ise çıkar meselesiyle ters düşmesi. Bir çok Arap ülkesi ile iyi siyasi ilişkiler içesinde iken, kötü konuma gelmesi. Rusya ile politik ittifaklar kuruluyor. Yüzlerce toplantı yapılıyor. Aynı müttefik YPG, PKK ve PYD ile Suriye’de kol kola yürüyor. Esad’a destek veriyor. Suriye politikası Erdoğanizm paradokslar ile ayakta duruyor. Bahçeli paradoksu Türk siyasi tarihine kara leke olarak girdi. Ağır sözler ve ifadeler söylenir iken, şimdi dostluk görüntüsü verilmesi. Yakın siyasi yol arkadaşları paradoksu tam bir intihar niteliğinde. 30 yıllık arkadaşları ile ters düşmesi. Özgü dolu sözler aktarılır iken, şimdi ağır cümleler sarf ediliyor. Yeri ve zamanı geldiğinde bozuk para gibi kişileri itibarsız ve etkisiz hale getirmesi. Ahmet Davutoğlu paradoksu şaibeler ile dolu. Önce başbakan olarak atanıyor, sonra siyasi darbe ile indiriliyor. 15 Temmuz darbesini eniştesinden öğrenmesi politik bir paradoks. Ak partinin yönetim kadrolarından Gülen’e yakın ve irtibat halinde hiç kimsenin olmaması açık ve net paradoks. Gruplarının temiz ve muhaliflerin kirli ve suçlu gösterilmesi ; çelişkiler ile dolu politik davranışlar. Negatif paradokslar Erdoğan ve Ak Parti’yi içten içe bitirecek. Ateşin odunu kül ettiği gibi, kronik paradokslar bunları kül edecek. Erdoğanizm paradoksları kanser gibi yayılıyor. Ülkeyi ve milleti perişan edebilir.
BİR CEVAP YAZ