DONAT'IN PENCERESİNDEN TOKAT
DONAT’IN SANATI VE TOKAT’IN ON NUMARA TANITIMI
Bayram öncesinde Tokat Haber Gazetesi Yayın Danışmanı Kemal Özdilek’in , davetini kırmayarak Tokat’a gelen Gazeteci Yavuz Donat’ı ilgiyle takip ettim. Donat’ı çocukluk yıllarımdan Tercüman Gazetesi’nden tanırım. Yazılarındaki akıcılık ve net ifadeler ile her kesimden insanın takip ettiği bir yazardır. Nerede ise 40-50 yıldır gerek siyasetçileri , gerekse olayları elekten geçiren kıymetli ve saygın bir isim olarak her zaman hafızamdadır.
Müptezel ve şarlatan bir kişi bir şeyi övse ve met etse,kimse inanmaz.İtibar bile etmez. Ancak dürüst ve saygın bir kişi bir şeyi övse ve met etse, halk inanır,rağbet eder.Müptezel kaybettirir. Dürüst kazandırır. Fark kalitede gizlidir.
Geldiği ilk gün Turhal’da , Sevgili Kemal Özdilek ve Gazeteci Burhan Arar tarafından karşılanan Yavuz Donat ilk olarak DİMES Turhal üretim çiftliğinde incelemelerde bulundu. Aynı akşam Üzümören’de 300 dönümlük arazide narenciye üzümü ve bağ yaprağı üreten Osman Sağol Çiftliğine ziyarette bulunması da son derece önemliydi. Ertesi gün Tokat Valisi Dr. Ozan Balcı tarafından verilen kahvaltıya katılan Yavuz Donat , iki gün boyunca Tokat’ta gördüğü güzellikleri ve gezdiği yerleri ;bayramın 2,3 ve 4. günü Sabah Gazetesi’nde on numara ifadelerle işledi. Özellikle Ballıca Mağarası konusunda kaleme aldığı ifadeler, Tokat Turizmine büyük katkı sağlayacaktır.
Önceki dönemlerle Tokat ve Ballıca tanıtımı için çekilen filmler, yapılan defileler ve harcanan onca paranın ; Yavuz Donat’ın üç gün boyunca köşesinde ele aldığı köşe yazısı kadar etkili olduğunu düşünmüyorum. Bu anlamda Gazeteci Yavuz Donat’a ve bu hayırlı işe vesile olan Kemal Özdilek’e ne kadar teşekkür etsek azdır. Öyle bir ok attıldı ki, tam hedefe isabet etti. Bir kişi memleketin faydasına bir iyilik veya fayda üretirse takdir etmek gerekir. Eğer bir il ön plana taşınmak istenirse, iç dinamikler harekete geçirilmek suretiyle olur.
1 milyon TL birkaç saniyelik haber için mankenlere harcama yapılmıştı. Hiçbir başarı ve fayda getirmedi. Büyük tepkilere neden olmuştu. Tokat’ı tanıtmak için yiyici bir grup ekibin show yaparak ‘’gezi turu’’ hala hafızamızda duruyor. Tabanı olmayan bu kişilere belediye tarafından büyük maddi destekler verildi. Bol bol gezdiler , yediler , içtiler ve resim çektirdiler. Sonuç nafile oldu. El altından bunlara her istediklerini verdiler. Bunlar da kah güldüler , kah eğlendiler.
Avare dolaşan aylakçılara kesenin ağzına açan zihniyet ; ili için binlerce yayın ve haber yapan dürüst gazetecilere hiç bir şey layık görülmez.. Bu çelişkiyi anlamak ve çözmek çok zor. Bunun en güzel özeti yöremizde kullanılan ‘Evde yetişen dananın kıymeti olmaz’’ sözüdür.
Güç karşısında taraflılık, korkuyla ilkesizlik ve baskıyla zayıflık iradesi başarının önündeki bariyerdir. Kin , nefret ve öfkeyle yöneticilik yapanların ilini kalkındırması ve refah düzeyini yükselmesi imkansız. ‘’ Evdeki danadan öküz olmaz’’ diye bakılırsa geri kalmışlık mukadder olur. Bu da zihinsel bir hastalık. İlden yetişen insanları korumak ve değer vermek yöneticilerin temel görevi. Kalkınmanın ve aydınlanmanın ilk ışığı ilim ehline sahip çıkmak. İlin akil ve yazarlarına saygı ve destek sosyal bir sorumluluktur.
BİR CEVAP YAZ